21. Hukuk Dairesi 2018/4939 E. , 2019/3030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01.10.1997-31.12.2009 tarihleri arasında SSK ile çakışan günler hariç Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/10/1997-31/12/2009 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile davacının 01/10/1997 - 31/12/1997 tarihleri arasındaki süre ile ilgili talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine, davacının 31/12/1997 - 31/12/2009 tarihleri arasında SGK kapsamında sigortalı çalıştığı süreler hariç olmak üzere tarım bağ-kur sigortalısı sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Somut olayda, davacının 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak 01/03/2011 tarihli talebine istinaden 20/04/2011 tarihinden itibaren tescil kaydının bulunduğu, prim kesintisi bulunduğundan 01/08/1997- 31/12/1997 tarihleri arasında da tarım bağ-kur sigortalısı kabul edildiği, teslim ettiği ürün bedellerinden 1999/8. ay ve 2005/8. ayda prim kesintisi yapıldığı, bu tarihten sonra prim kesintisi veya ürün teslimi bulunmadığı halde yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacının 1997 yılından sonra araya iki yıldan fazla süre girmeden 1999/8. ayda tekrar prim kesintisi olduğu, yine 2005/8. ayda prim kesintisi bulunduğu dikkate alınarak davacının 01/10/1997 - 31/12/1997 tarihleri arasındaki süre ile ilgili talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine, 01/01/1998- 31/12/1999 ve 01/09/2005- 31/12/2005 tarihleri arasında kısa süreli SSK hizmetleri dışlanarak Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar vermekten ibarettir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.