Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 3402 sayılı Kanunu"nun Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında Y.Mahallesi çalışma alanında bulunan 253 ada 57 parsel sayılı 2.185,16 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı O.. K.. adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğuna dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tespit tutanağının iptali ile, taşınmazın tarla vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; kadastro tutanağı ile belirlenen hukuki durumun, dolayısıyla tespitin iptaline karar verilmesi gerekirken; kadastro ekibince yapılan işlemin iptalini doğurur şekilde tutanağın iptaline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasında yer alan "tespit tutanağının" sözcükleri kaldırılarak, bunun yerine, "tespitinin" kelimesinin yazılmasına ve 6100 sayılı Yasa"nın geçici 3. maddesi göndermesiyle HYUY"nın 438/7. maddesine göre hükmün bu DÜZELTİLMİŞ şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.