17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/8569 Karar No: 2016/11107 Karar Tarihi: 05.12.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/8569 Esas 2016/11107 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/8569 E. , 2016/11107 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki işyeri sigortasından kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; Mülkiyeti .. İl Müdürlüğüne ait olan ve davacı ... Ltd. Şti"ne kiralanmış olan ... Salonu"nun davalı ... şirketinde sigortalı olduğunu, aşırı kar yağışı sonucu sigortalı işyerinin çatılarının çöktüğünü, bu çökme neticesinde çatılar, direkler ve bunların altında kalan masa, sandalye ve diğer malzemeleri ile elektrik tesisatının hasar gördüğünü, sigorta şirketinin talimatı üzerine yenileme çalışmalarına başlanıldığını, ancak sigorta şirketince iş bitmeden "yıkılan kısımların sundurma olduğu, poliçe genel şartlarında bina tanımı içinde sundurma vb yapıların yer almadığı" şeklinde ifadeler kullanılarak ve meydana gelen diğer hasarlar için de "açıkça bulunan mal varlıklarının teminat dışında kaldığı" bildirilmiş olup ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kaymak kaydıyla davacının uğramış olduğu zararının 79.178,00 TL"lik kısmının hasarın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans işlemlerinde uygulanan reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; sigorta poliçesi ile teminat altına alınan yerin farklı olduğu, sigorta poliçesinde teminat altına alınan yerin kapalı düğün salonu olduğunu ve hasarın meydana geldiği yerin farklı yer olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ve tanık beyanlarıyla buranın sundurma olmadığının anlaşıldığı, ayrıca dinlenilen davacı tanıklarının davacının sigorta poliçesiyle sigortalattırdığı yerin hasarın meydana geldiği yer olarak beyan etmeleri karşısında davacının davasının kabulüne ve fazlaya ilişkin talep haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava işyeri sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK"nın 297/2 maddesinde "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemenin de gereği olarak mahkemece verilen hükmün, infazda tereddüt yaratmayacak mahiyette olması gerekmektedir. Somut olayda, davanın ne kadar miktar için kabul edildiği ile faiz başlangıç tarihi ve türü hükümde belirtilmemiştir. Bu itibarla, hükmolunan tazminat tutarı, faiz başlangıç tarihi ve türü hüküm fıkrasında gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde yalnızca ""davanın kabulüne"" şeklinde hüküm kurulması isabetli olmamıştır. Mahkemece verilen kararda belirtilen bu hususlarda açıklık bulunmadığından hüküm HMK"nun 297/2. maddesine uygun düşmemektedir. HMK"nun 297/2 maddesine uygun düşmeyecek şekilde infaz kabiliyeti bulunmayan hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine, 05/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.