Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/21703
Karar No: 2021/142
Karar Tarihi: 13.01.2021

Danıştay 4. Daire 2016/21703 Esas 2021/142 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/21703
Karar No : 2021/142

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Mühendislik Plastikleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2009/9 döneminde sahte fatura kullandığından bahisle devreden katma değer vergisinin yeniden hesaplanması sonucu 2010/1 dönemi için re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; uyuşmazlık konusu dönemde davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nun 11/03/2016 tarihli ara kararla istenilmesine rağmen raporun sayfalarının eksik gönderildiği ve gönderilen bu raporda mükellefin düzenlediği faturaların sahte belge niteliğinde olduğuna dair yeterli tespit bulunmadığından, bahsi geçen mükelleften alınan faturalar nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin reddi ve izleyen dönem katma değer vergisi beyanlarının yeniden düzenlenmesi sonucu davacı adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda ve diğer raporlarda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere hakkında sahte belge düzenlediğine ilişkin rapor bulunan firmalardan mal ve hizmet alışında bulunduğu ve bu alışlara ilişkin faturaları yasal defterlerine kaydettiği tespit edildiğinden bu alışa isabet eden katma değer vergisi indirimi reddedilmek suretiyle cezalı olarak katma değer vergisi tarh edildiği ve kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden, davacının uyuşmazlık konusu dönemde fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi …'nun; 01/06/2009 tarihinde plastik ve metal ham madde toptan ticareti işine başladığı, 31/12/2009 tarihi itibariyle de işi bıraktığı, faaliyette bulunduğu dönem boyunca bazı dönemlerde ödenecek katma değer vergisi beyan ettiği, bunların 388,75 TL'lik kısmı dışında ödenmediğinin tespit edildiği, mükellefin alışlarıyla ilgili yapılan araştırma sonucunda kanuni defterlerine 2009 yılında kaydettiği mal ve hizmet alışları ile aynı dönemler için mal ve hizmet alışlarına ilişkin vergi dairesine verdiği Form Ba bildirimlerinden, alışların tamamının ya satış yaptığını bildirdiği mükelleflerden bazılarının düzenlediği iade faturaları olduğu ya da gerçekte herhangi bir ticari veya mesleki faaliyeti olmadığı halde piyasaya sahte fatura düzenlemek üzere mükellefiyet tesis ettiren sahte fatura düzenleyicisi olduğu yönünde haklarında vergi tekniği raporları bulunan mükelleflere ait olduğu, inceleme tutanağının 5. maddesinde tespit edildiği üzere, davacının "… adındaki bir tanıdığının teşviki ile bu iş yerini açtığını, ancak gerçekte herhangi bir ticari mal veya hizmet satmadığı halde kendisinin bilgisi dışında faturalar düzenlendiğini anladığını, daha sonra da iş yerini kapattığını belirterek kendisi adına düzenlenen faturaların gerçeği yansıtmayan sahte belgeler olduğu" şeklinde kendi beyanının bulunduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden, davacının kendisi adına düzenlenen faturaların gerçeği yansıtmayan sahte belgeler olduğu şeklinde kendi beyanının bulunması, alışların tamamının ya satış yaptığını bildirdiği mükelleflerden bazılarının düzenlediği iade faturaları olduğu ya da gerçekte herhangi bir ticari veya mesleki faaliyeti olmadığı halde piyasaya sahte fatura düzenlemek üzere mükellefiyet tesis ettiren sahte fatura düzenleyicisi olduğu yönünde haklarında vergi tekniği raporları bulunan mükelleflere ait olması, KDV matrahı ile Ba-Bs formları arasında uyumsuzluk bulunması gibi tespitler dikkate alındığında, mükellefin gerçek ticari faaliyetinin bulunmadığının açık ve somut olarak ortaya konulduğu anlaşıldığından Vergi Mahkemesi kararının cezalı tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 13/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi