10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6139 Karar No: 2016/8747 Karar Tarihi: 30.05.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/6139 Esas 2016/8747 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/6139 E. , 2016/8747 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan taziminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.. Hükmün, tarafların avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava; 08.10.2008 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir ve tedavi giderinin rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 21. maddesidir. Anılan maddede yer alan, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” hükmü karşısında; ilk peşin sermaye değerli gelirin, Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır. Mahkemece, gerçek zarar tavan hesabı yapılmaksızın karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, bilirkişiye gerçek zarar tavan hesabı yaptırılarak, ilk peşin değerle karşılaştırılması sonucu düşük (az) olanın kusur karşılığına isabet eden miktarına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur. Mahkemenin; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraflar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 30.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.