Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1269
Karar No: 2020/2817
Karar Tarihi: 08.06.2020

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1269 Esas 2020/2817 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/1269 E.  ,  2020/2817 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Düşme

    1-Sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında verilen düşme kararlarına yönelik katılan ...Ş. vekilinin; sanıklar ... ve ... haklarında verilen düşme kararlarına yönelik katılan ... ... T.A.O. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    Sanıkların üzerilerine atılı eylemler yönünden, atılı suçlardan doğrudan zarar görmeyen katılan ...Ş. ve Türkiye ... T.A.O.’nin davaya katılma ve hükmü temyiz etme yetkileri bulunmadığından, katılan banka vekillerinin temyiz istemlerinin CMUK’nin 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    2-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ile sanıklar ..., ... ve ... haklarında özel belgede sahtecilik suçlarından verilen düşme kararlarına yönelik katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 05.04.2004 tarihli 2004/23239 Soruşturma ve 2004/14836 Esas sayılı ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15.03.2005 tarihli 2004/74706 Soruşturma ve 2005/11314 Esas sayılı iddianamelerinin sevk maddeleri ve içerik kısımları birlikte değerlendirildiğinde, sanıklar ..., ... ve ... haklarında resmi belgede sahtecilik suçunda da kamu davası açıldığının kabul edilmesi karşısında, tebliğnamede yer alan, bu sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılmış bir dava bulunmadığına yönelik red isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, iddianame içerikleri ve sevk maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 05.04.2004 tarihli 2004/23239 Soruşturma ve 2004/14836 Esas sayılı iddianamesi ile sanık ... hakkında yalnızca “özel belgede sahtecilik”, sanık ... hakkında da “nitelikli dolandırıcılık” ve “özel belgede sahtecilik” suçlarından; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 05.04.2004 tarihli 2004/23239 Soruşturma ve 2004/14836 Esas sayılı ek iddianamesi ile sanık ... hakkında “resmi belgede sahtecilik” ve “nitelikli dolandırıcılık”; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15.03.2005 tarihli 2004/74706 Soruşturma ve 2005/11314 Esas sayılı iddianamesi ile sanıklar ... ve ... haklarında “resmi belgede sahtecilik” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından kamu davaları açıldığı, sanık ... hakkında “nitelikli dolandırıcılık” ve “resmi belgede sahtecilik”, sanık ... hakkında “resmi belgede sahtecilik”, sanıklar ..., Mehmet Veyisoğlu ve ... haklarında “özel belgede sahtecilik” suçlarından açılmış bir dava bulunmadığı halde, iddianame dışına çıkılarak sanıklar hakkında bu suçlardan da zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği anlaşılmış ise de; bu suçlardan açılmış bir dava bulunmadığından, mahkemece verilen düşme kararları hukuki değerden yoksun olup, yok hükmünde olduğu cihetle temyiz incelemesine konu olamayacağı anlaşılmakla, vaki temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    3-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen düşme ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... haklarında özel belgede sahtecilik suçundan verilen düşme kararlarına yönelik katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri karşısında; sanıklara yüklenen suçların yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının düşürülmesi gerektiği gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    4-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen düşme kararlarına yönelik katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri karşısında; sanıklara yüklenen “kül halinde zincirleme şekilde kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgede sahtecilik" suçunun suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nin 342/2 ve sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nin 204/1-3. maddelerinde düzenlenen suçu oluşturduğu, bu suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıkların lehine olan 765 sayılı TCK"nin 102/3, 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık olağanüstü dava zaman aşımının, suç tarihleri olan 13.11.2003 ve 15.12.2003 tarihlerinden hüküm tarihine kadar gerçekleşmediği gözetilmeden, yazılı şekilde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, katılanlar vekillerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar 765 sayılı TCK"nin 102/3, 104/2 maddelerinde öngörülen dava zaman aşımı sürelerinin gerçekleştiği anlaşıldığından ve bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nin 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE, 08.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi