Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında Eskişehir Çocuk Mahkemesi"nce 21/03/2011 tarihinde 2010/853 esas ve 2011/191 sayılı karar ile verilen mahkûmiyet hükmünün kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 20/05/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Suça sürüklenen çocuk ...’ın 24/10/2010 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 26/11/2010 tarihli 2010/25442 soruşturma, 2010/9773 esas ve 2010/827 sayılı iddianamesi ile TCK’nın 191/1 ve 31/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle hakkında kamu davası açıldığı,
2- Kanun yararına bozma istemine konu Eskişehir Çocuk Mahkemesi"nin 21/03/2011 tarihli, 2010/853 esas ve 2011/191 sayılı kararı ile, sanığın TCK’nın 191/1, 31/3 ve 62.maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve TCK’nın 191/2.maddesi gereğince tedaviye ve denetimli serbestliğe tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 30/03/2011 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
3-Eskişehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 11/05/2011 tarihli çağrı kağıdının 18/05/2011 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, Müdürlüğe başvurmaması üzerine kaydın kapatılarak 01/06/2011 tarihinde Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderildiği,
4-Eskişehir Çocuk Mahkemesi"nin 13/06/2011 tarihli, 2010/853 esas ve 2011/191 sayılı ek kararı ile, sanığa 21/03/2011 tarihli karar ile verilen 6 ay 20 gün hapis cezasının TCK’nın 50.maddesi uyarınca paraya çevrilerek sanığın 4000,00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanık müdafii tarafından karara itiraz edilmesi üzerine mercii Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 30/06/2011 tarihli, 2011/507 değişik iş sayılı kararı ile kararın temyize tabi olduğu,Yargıtay"a gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 10. Ceza Dairesi"nin 22/10/2018 tarihli, 2017/3556 esas ve 2018/7220 karar sayılı ilamı ile “infaza yönelik olarak verilen kararın temyiz yasa yoluna değil itiraz yasa yoluna tabi” olduğu gerekçesiyle incelenmeksizin iadesine karar verildiği,
5-Mercii Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 14/11/2018 tarihli, 2018/2464 değişik iş sayılı kararı ile sanık müdafiinin itirazının kabulüne, “Eskişehir Çocuk Mahkemesi"nin 13/06/2011 tarihli 2010/853 esas ve 2011/191 sayılı ek kararının KALDIRILMASINA” kesin olarak karar verildiği,
6-Eskişehir 1. Çocuk Mahkemesi"nin 2018/556 esasına kaydedilen davanın yargılaması sırasında 03/05/2019 tarihli ara kararı ile; yaşı küçük sanık hakkında hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için dosyanın Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine ve kanun yararına bozma işleminin sonucunun beklenilmesine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında,
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Eskişehir Çocuk Mahkemesi"nin 21/03/2011 tarihli ve 2010/853 esas, 2011/191 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamında bulunan adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak suçundan tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca Eskişehir Çocuk Mahkemesi"nin 21/03/2011 tarihli ve 2010/853 esas, 2011/191 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C-)Konunun Değerlendirilmesi:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesinde "Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir."şeklindeki düzenlemeye yer verilmiştir.
Suç tarihi olan 24/10/2010 tarihinde 18 yaşından küçük ve dosya içinde bulunan adli sicil kaydına göre daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerindedir. Ancak kanun yararına bozma istemine konu hükmün sanıklar ... ve ... hakkında birlikte kurulduğu,hükmün, suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık ... yönünden de bozulması gerektiği anlaşıldığından, sanık ... hakkında kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceğinin takdirinin sağlanması için dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
D-)Karar :
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Eskişehir Çocuk Mahkemesi"nin 21/03/2011 tarihli ve 2010/853 esas, 2011/191 sayılı kararına karşı, sanık ... yönünden de kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdirinin sağlanması için dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GÖNDERİLMESİNE,
06/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.