Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2497
Karar No: 2019/1807
Karar Tarihi: 25.03.2019

Kasten adam öldürme - kasten silahla yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/2497 Esas 2019/1807 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2017/2497 E.  ,  2019/1807 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    ÖLDÜRÜLEN : ...
    KATILANLAR : ..., ...
    SUÇLAR : Kasten adam öldürme, kasten silahla yaralama
    HÜKÜM : A)Katılan sanık ..., sanıklar ... ..., ..., ... hakkındaki uygulamalar; TCK"nin 81/1, 62, 63, 53. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 25"er yıl hapis cezası,
    B)Sanık ... hakkındaki uygulamalar; TCK"nin 86/2-3-e, 87/1-son, 62, 63, 53. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası.
    .

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1)Sanık ... müdafii tarafından kararın duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma günü belirlenerek sanık ve müdafiine meşruhatlı davetiye çıkartılmasına karşın belirlenen gün ve saatte hazır bulunmadıkları anlaşıldığından bu sanık yönünden temyiz incelemesi duruşmasız olarak yapılmıştır.
    2)Sanık ... müdafiinin hükmolunan cezanın miktarı itibariyle yerinde görülmeyen ve süresinden sonra gerçekleşen duruşmalı inceleme talebinin CMUK"un 318. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
    3)Oluşa, dosya içeriğine ve heyetçe izlenen güvenlik kamera görüntülerine göre; sanık ... ile maktul ... arasında sosyal medya hesabı üzerinden yapılan bir paylaşım nedeniyle anlaşmazlık bulunduğu, olay günü sanık ... ve arkadaşlarının maktul ile buluşmak için olay yerine gittikleri, olay yerine gitmeden önce de bir marketten olayda kullandıkları bıçakları aldıkları ve olay yerinde maktulü beklemeye başladıkları, kısa bir süre sonra maktul ... ve arkadaşı olan sanık ..."nin beklemekte olan sanık ..."un yanına geldikleri, kısa süre sonra da diğer sanıkların maktul ve arkadaşının etrafını sardıkları, konuşma sırasında sanık ..."un eliyle maktulün arkadaşını ittiği ve bunun üzerine maktulün arkadaşı olan sanık ..."nin üzerinde bulunan bıçağı çıkartarak sanık ..."a birkaç kez vurduğu ve olay yerinden kaçmaya başladığı, bu sırada sanık ..."un arkadaşı olan sanık ..."in üzerinde bulunan bıçağı çıkardığı ve olay yerinde herhangi bir kavga iradesini ortaya koyar eylemi bulunmayan maktule vurmaya başladığı, akabinde sanık ..."ın da elinde bulunan bıçakla maktule birkaç kez vurduğu, sanık ..."in ise olayın olduğu kafenin içine kaçmaya çalışan maktule elinde bulunan kurusıkı olarak tabir edilen tabanca ile vurduğu, bu sırada maktulün yaralı halde kafenin içerisine kaçtığı, maktulün peşinden önce sanık ..."un kafe içerisine girdiği ve kafenin tezgah bölümünde olan maktule eline geçen cisimleri fırlatmaya başladığı, sonrasında sanıklar ... ve ..."in, daha sonra da sanıklar Seyit ve Barış"ın kafe içerisine girerek yaralı halde duvara yaslanmış olan maktule ellerine geçen cisimleri atarak onu darp etmeye devam ettikleri ve daha sonra da kafeden birlikte çıkarak olay yerinden kaçtıkları, maktulün ise almış olduğu bıçak darbelerine bağlı olarak gelişen dış kanama nedeniyle bilincini yitirdiği ve sonrasında kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği olayda;
    A)Maktulden kaynaklanan ve sanıklar ..., ..., Salih, Seyit ve Barış lehine haksız tahrik teşkil eden herhangi bir söz veya davranış bulunmaması, maktulün arkadaşı olan sanık ..."nin bıçaklı saldırısı sırasında da maktulün yanında bulunan arkadaşının eylemini destekleyen herhangi bir eyleminin bulunmaması karşısında; bu sanıklar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasına yönelik mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması,
    B)Sanık ... hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması sırasında aynı dosyada yargılanan ... isimli sanığın da olmasına karşın sanık ..."ın soyadı ilgili bölümde gösterilmemiş ise de; tekerrür uygulamasına esas olan ilamın sanık ..."a ait olduğunun açıkça anlaşılması ve bu hususun infaz sırasında herhangi bir tereddüde neden olmayacağının anlaşılması karşısında, tekerrüre ilişkin uygulama bölümünde sanığın soyadına yer verilmesi,
    Gerektiğine yönelen tebliğnamedeki bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
    4)Sanıklar Dursun, ..., ..., Salih, Seyit ve Barış"ın maktul ..."a yönelik kasten öldürme, sanık ..."nin mağdur ..."a yönelik kasten yaralama suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre kurulan hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, maktul yönünden kamu davasına katılan ... vekilinin bir nedene dayanmayan, katılan sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmalı incelemede katılan sanık ... yönünden katılan sıfatıyla bir nedene dayanmayan, sanık sıfatıyla sübuta, meşru savunmaya, sanık ... yönünden sübuta, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanık ... yönünden eksik incelemeye, sübuta, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanık ... müdafiinin sübuta, sanık ... ve müdafiinin eksik incelemeye, sübuta, sanık ... müdafiinin eksik incelemeye, sübuta, suç niteliğine, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanık ... müdafiinin meşru savunmaya yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle;
    A)Sanıklar ..., ..., Salih, Seyit ve Barış hakkında maktul ..."a yönelik kasten öldürme, sanık ... hakkında mağdur ..."a yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden,
    Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulamalar kanuna aykırı ise de, bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK"un 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümlerinde yer alan TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK"nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, kısmen re"sen de temyize tabi olan hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye kısmen aykırı olarak ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarları ve temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süreler gözetilerek sanıklar ..., ..., Salih ve Barış müdafileri ile sanık ..."in tahliye taleplerinin reddine,
    B)Sanık ... hakkında maktul ..."a yönelik kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
    aa)Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanığın olaydan birkaç gün önce sosyal medya hesabından yapmış olduğu iddia edilen ve tanık beyanları ile de doğrulanan "Biz onurlu insanlarız, bizim kimseden korkumuz yok, biz büyük bir aileyiz" şeklinde paylaşımın altına maktul tarafından "Dursun sen neden herkese gider yapıyorsun, sen esnafsın, bir işyeri açtın, kullandığın klavye F16 kokpit kolu değil, senin parmaklarını kırarım" şeklinde yapılmış olan ve tehdit içeren bu yorumun TCK"nin 29. maddesi kapsamında sanık ... yönünden haksız tahrike konu olduğu ve bu nedenle de 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören aynı madde uyarınca asgari oranda indirim yapılmak suretiyle üst sınırdan ceza tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde "iki arkadaş arasında gerçekleşen bu eylemin kırgınlığa neden olabileceği düşünülebilse de haksız tahrike konu olmayacağı" şeklindeki gerekçe ile sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle fazla ceza tayini,


    bb)Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... ve müdafiinin temyiz istemleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, re"sen de temyize tabi olan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı, temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre ve bozma sebebine göre sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, 25/03/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.


    25/03/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..n huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafii Avukatlar.., ... ve ..."in yokluklarında 28/03/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi