
Esas No: 2022/1246
Karar No: 2022/8422
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1246 Esas 2022/8422 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/1246 E. , 2022/8422 K."İçtihat Metni"
Banka kartlarının kötüye kullanılması ve nitelikli hırsızlık suçlarından sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 245/1, 245/5 delaletiyle 168/1, 142/2-h, 168/1, 62/1 (2 kez) ve 52/2. maddeleri gereğince 10 ay hapis, 20,00 Türk lirası adlî para ve 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair KARS 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2018 tarihli ve 2018/141 esas, 2018/712 sayılı kararının 29/01/2019 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 14/05/2019 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun'un 245/1, 245/5 delaletiyle 168/1, 142/2-h, 168/1, 62/1 (2 kez) ve 52/2. maddeleri gereğince 10 ay hapis, 20,00 Türk lirası adlî para ve 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Kars 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/02/2021 tarihli ve 2020/123 esas, 2021/44 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10/12/2021 gün ve 94660652-105-36-16456-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/01/2022 gün ve 2021/154508 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Arkadaşının bir şeyini çalmak ve banka kartlarının kötüye kullanılması suçundan sanık ...'in, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 132, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 245/1, 245/5 delaletiyle 168/1, 62/1 (2 kez) ve 52/2. maddeleri gereğince 5 ay hapis, 10 ay hapis ve 20,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Kars 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/10/2018 tarihli ve 2018/190 esas, 2018/1290 sayılı kararının 29/01/2019 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 14/05/2019 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 1632 sayılı Kanun'un 132, 5237 sayılı Kanun'un 245/1, 245/5 delaletiyle 168/1, 62/1 (2 kez) ve 52/2. maddeleri gereğince 5 ay hapis, 10 ay hapis ve 20,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Kars 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/12/2020 tarihli ve 2020/401 esas, 2020/456 sayılı kararını kapsayan dosyalar incelendi.
1-Kars 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/12/2020 tarihli ve 2020/401 esas, 2020/456 sayılı kararını kapsayan dosya yönünden yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, Kars Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21/03/2018 tarihli ve 2018/737 esas sayılı iddianame ile sanık hakkında, müşteki Musa Kartal'ın bankamatik kartını çalarak, 500,00 Türk lirası tutarında parayı bankamatikten nakit olarak çekmek suretiyle üzerine atılı suçları işlediği iddiasıyla açılan dava üzerine, Kars 3. Asliye Ceza Mahkemesince mahkûmiyet kararı verilmiş ise de; yargılamaya konu eylemler hakkında evvelce Kars Cumhuriyet Başsavcılığının 15/02/2018 tarihli ve 2018/452 esas sayılı iddianamesi ile adı geçen sanık hakkında açılan dava sonrasında yapılan yargılama neticesinde Kars 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/02/2021 tarihli ve 2020/123 esas, 2021/44 sayılı kararı ile mahkûmiyet kararı verildiği anlaşılmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7. maddesinde yer alan, “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” şeklindeki düzenleme gereğince mükerrer açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-Kars 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/02/2021 tarihli ve 2020/123 esas, 2021/44 sayılı kararını kapsayan dosya yönünden yapılan incelemede,
Suç tarihinde asker olan sanığın aynı koğuşta birlikte kaldığı müştekinin eşyasını çalmasına yönelik eyleminin 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 132. maddesinde düzenlenen ve daha az cezayı gerektiren suçu oluşturduğu halde, daha ağır cezayı gerektiren bina içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçunu oluşturduğundan bahisle 5237 sayılı Kanun'un 142/2-h maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Kars 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/12/2020 tarihli ve 2020/401 esas, 2020/456 sayılı karar için yapılan incelemede;
Karar duruşmasında Gaziantep E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanık ...’e 18/12/2020 tarihinde tefhim edilen hükmün yasa yolu bildiriminde CMK'nın 263'ncü maddesine göre “bulunduğu cezaevi aracılığıyla vereceği dilekçe ile kararı istinaf edebileceğinin belirtilmemesi” nedeniyle tefhimin usulsüz olduğu ve hükmün usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, Kars 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/12/2020 tarihli kararının sanığa usule uygun olarak (sanığın cezaevinde olması halinde, cezaevindeki sanığa CMK 263 maddesine göre tebliği, aksi halde son ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine kararın tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması halinde güncel mernis adresine tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğ edilip, kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, (KARS) 3. Asliye Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 18/12/2020 tarihli ve 2020/401 E., 2020/456 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
2-Kars 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/02/2021 tarihli ve 2020/123 esas, 2021/44 sayılı karar için yapılan incelemede;
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanık ...’in yokluğunda verilen 04/12/2018 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanığın duruşmada beyan ettiği “....., mahallesi ...., sokak no:52 ....,/Gaziantep” adresine tebliğe çıkması gerekirken tebligata sokak ismi yazılmadan “..., mahallesi no....,/Gaziantep” adresine tebliğe çıktığı ve tebligatın sokak isminin olmadığı ve adresin yetersiz olduğundan bahisle iade gelmesi üzerine bu kez duruşmada beyan edilen adresten farklı olan MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince “MERNİS adresi” ibaresi ile çıkarılan tebligatın usulsüz olduğu cihetle, anılan kararın usulüne uygun kesinleşmediği ve denetim süresinin de işlemeye başlamadığı, denetim süresinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle Kars 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/02/2021 tarihli açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; bu kararın da yok hükmünde olduğu anlaşıldığından, kanun yararına bozmaya konu yapılamayacak olması nedeniyle (KARS) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.02.2021 tarihli ve 2020/123 esas ve 2021/44 karar sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 27/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.