Esas No: 2021/13226
Karar No: 2022/6301
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13226 Esas 2022/6301 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13226 E. , 2022/6301 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 14/08/2019 tarihinde davalıya sigortalı araç ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu gerçekleşen tek taraflı kazada yolcu olan davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava değerini 83.395,86 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 83.395,86 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 31/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının kabulüne, başvuru sahibinin talebinin kısmen kabulü ile 57.506,93 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 31/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazasında cismani zarara uğrayan ve buna dayalı olarak tazminat isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize
özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Eldeki davada; aktüerya raporunda sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin TRH 2010 Yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz ve PMF 1931 Yaşam tablosu ve progresif ranta göre alternatifli olarak hesaplama yapılmış ve Uyuşmazlık Hakem Heyetince PMF 1931 Yaşam tablosu ve progresif ranta göre yapılan hesaplama kabul edilerek hüküm tesis edilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince davacının hesaplama yöntemine ilişkin itirazı kabul edilerek TRH 2010 Yaşam tablosu ve 1,8 teknik faize göre yapılan tazminata hükmedilmiştir.
İtiraz Hakem Heyetinde hükme esas alınan tazminat hesaplamasında, yeni Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve ekindeki cetvellere göre hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi'nin 17/07/2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile KTK'nun 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan yapılması gereklidir ancak davacı vekili Uyuşmazlık Hakem Heyetince PMF 1931 yaşam tablosu ve progresif rant ile hesaplamaya göre hükmedilen tazminata bir itirazı olmamış ve temyiz dilekçesinde de PMF 1931 yaşam tablosuna göre hesaplama yapılmasını talep etmiştir.
Taleple bağlılık ilkesi 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 26.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Taleple bağlılık ilkesi tahkim yargılamasında da geçerli olup itiraz Hakem Heyetince talep dikkate alınmalıdır.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; her ne kadar kaza tarihi itibariyle TRH 2010 Tablosu'na göre hesaplama yapılması gerekirse de davacının talebi dikkate alınarak PMF 1931 progresif rant usulüne göre yapılan tazminat hesaplamasının hükme esas alınması gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.