Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2177
Karar No: 2019/1184
Karar Tarihi: 14.02.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/2177 Esas 2019/1184 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/2177 E.  ,  2019/1184 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09/11/2016 tarih ve 2015/77 E. - 2016/329 K. sayılı kararın davacı- karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 05/04/2017 tarih ve 2017/211-2017/270 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı- karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen ....02.2019 günü hazır bulunan davacı - karşı davalı vekili Av. ... ile davalı - karşı davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı-karşı davalı vekili, müvekkili şirketin Türkiye’de yollara döşenen elektrikli ledli yol butonlarının tasarımcısı ve üreticisi olduğunu, 02.02.2010 tarihinden beri dava konusu elektrikli ledli yol butonlarına ilişkin olarak 2010 00564 numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesine ve TR 2010 00756 B numaralı incelemesiz patent belgesine sahip olduğunu, Karayolları Genel Müdürlüğü 11. Bölge ... Müdürlüğü tarafından açılan 2014/20929 nolu ihaleyi davalı şirketin alarak ihale konusu ledli buton sistemini gerçekleştirdiğini, davalı şirketin bu ihale kapsamında kullandığı ürünlerin sahibinin müvekkili şirket olduğunu, davalının kullanılan ürünlerin tescilli hak sahibi olan müvekkili şirketin izin ve muvafakati bulunmadan bu ürünleri kullandığını, ürünlerin kullanıldığını bir iş nedeniyle bölgeye giden başka bir şirket yetkilisinden öğrendiklerini, davalının kullandığı ürünlerin numunelerini müvekkili şirketin personelinden elde ettiklerini, fiyat teklifi aldıklarını, ancak geri dönüş yapmadıklarını, bu numuneleri parçalayarak özelliklerini öğrendiklerini ve herhangi bir izin almaksızın aynısını üreterek veya ürettirerek ihale konusu işte kullandıklarını, bu tecavüz nedeniyle müvekkili şirketin satışlarının giderek düştüğünü, patent ve tasarım konusu ürüne tecavüz nedeni ile uğranılan zarar ve yoksun kalınan kazancın tazmin edilmesi gerektiğini ileri sürerek tecavüz fiilinin durdurulmasını, patent ve tasarım haklarına yapılan tecavüzün tespitini, önlenmesini, giderilmesini, müvekkili şirketin uğradığı fiili

    zarar ile yoksun kalınan kârı ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000 TL maddi tazminat 50.000 TL manevi zararın, tecavüz fiilinin işlendiği tarihten itibaren en yüksek faiz ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı- karşı davacı vekili, davacı şirketin tescil ettirdiği patent ve tasarımın başvuru tarihinden önce dünyada bilinen ve uygulanan, kamuya mal olmuş ürünler olduğunu, patent ve tasarım tescil belgesinin hükümsüz kılınması gerektiğini savunarak, asıl davanın reddini istemiş, karşı davada, 2010 00756 B nolu incelemesiz patent ve 2010 00564 nolu endüstriyel tasarım belgesinin hükümsüz kılınmasına karar verilmesini talep etmiştir .
    İlk Derece Mahkemesince, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 2010/00756 B sayılı Patent ile 2010/00564 sayılı Endüstriyel Tasarım Belgesinin hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı-karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    İstinaf Mahkemesince, bilirkişi raporunu düzenleyen heyette bulunan Tahir Saraç"ın 01.09.2016 tarihli RG’de yayınlanan 672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı ileri sürülmüş ise de aynı KHK"nın .... maddesi yayın tarihinden sonraki durumları düzenlemekte olup, işbu davada bilirkişi raporunun ....04.2016 tarihinde düzenlendiği, davacı-karşı davalı ... Proje Ltd. Şti. vekilinin 07.09.2015 tarihli karşı davaya verdiği cevap dilekçesinin .... ve 5. sayfasında 30.....2008 tarihinden beri hem patent ve hem de tasarıma konu ürünün kendileri tarafından çeşitli ihalelerde kullanıldığını ifade ettiği, davaya konu patentin ve tasarımın başvuru tarihinin 02.02.2010 olduğu gözetilerek 551 sayılı KHK’nin 8. maddesinde düzenlenen başvuru tarihinden itibaren geriye doğru ... aylık sürenin aşılmış olduğunun dosya kapsamı ile anlaşıldığı gerekçesiyle davacı- karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve davalı-karşı davacı ... Trafik Sistemleri Elektronik Bilgi İşlem Ltd.Şti.’nin hükümsüzlük davası açmak bakımından zarar gören sıfatının bulunmasına göre davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    ...-Asıl dava, patent ve tasarım haklarına yapılan tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine, karşı dava ise tasarım ve patent belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
    Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere ilk derece mahkemesince, ticaret hukukçusu Doç. Dr. ..., marka patent vekili... ve mali müşavir ... tarafından düzenlenen ....04.2016 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek ve davacı-karşı davalı ... Proje İnş. Taah. Mak. Ltd. Şti. vekilinin 07.09.2015 tarihli karşı davaya cevap dilekçesinde, müvekkili tarafından geliştirilen dava konusu ürünün 30.....2008 tarihinde ...-...... karayolunda ve o tarihten bu yana pek çok yerde kullanılmış olduğunu beyan etmesi karşısında 551 sayılı KHK’nin 8. maddesi de nazara alındığında başvurunun 02.02.2010 tarihinde yapıldığı, davacı-karşı davalı vekilinin beyanına göre buluşun bu tarihten ... ay önce kullanılmak suretiyle kamuya açıklandığı, bu durumda buluş sahibi tarafından yapılan açıklamanın buluşun yeniliğini ortadan kaldırır mahiyette olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş ise de davacı-karşı davalı vekili, bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren 06.06.2016 tarihli dilekçesinde “...mahkemece oluşturulan bilirkişi heyetine yönelik dava konusu ürün ile ilgili olarak patent ya da endüstriyel tasarım belgeleri yönünden yenilik, buluş basamağı ve diğer hususlarda yapılacak olan bilirkişi incelemesinde en azından bir mühendis, fizik, kimya ya da elektrik konuları ile ilgilenen teknik bilirkişinin bulunması gerektiği, ayrıca bilirkişi raporunda dosyaya sundukları 07.09.2015 tarihli dilekçede buluşun 30.....2008 tarihinde ... - ... karayolunda kullanıldığının beyan edilmesine bağlı olarak başvuru tarihinden ... ay önce kamuya açıklandığından bahisle buluşun
    yenilik özelliğinin ortadan kalktığı belirtilmiş ise de 07.09.2015 tarihli dilekçe ile bu beyanda bulunurken ve dava dilekçesindeki amaçlarının, söz konusu ürünün müvekkili tarafından bulunduğu, uzun yıllardır müvekkili tarafından “üzerinde çalışılarak geliştirildiği” hatta tescil tarihinden önce de çeşitli vesilelerle kullanıldığı, 30.....2008 yılında ... - ... karayolunda kullanılan ürünün tescile konu ürünün birebir aynısı olmayıp müvekkili tarafından tescilden önce “geliştirilmeye çalışılan modellerden” olduğunu...” ifade etmeye yönelik olduğunu belirterek yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını istemiştir.
    Bu durumda mahkemece davacı-karşı davalı vekilinin 07.09.2015 tarihli dilekçesinde “dava konusu ürünün geliştirilmesine” dair beyanları konusunda gerekli ve yeterli araştırma yapılıp davacı-karşı davalı vekilinin hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı itirazlarını da karşılayacak, aralarında dava konusu patent ve tasarımdan anlar teknik bilirkişinin de bulunduğu bir heyetten denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre asıl ve karşı davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    ...-Bozma neden ve şekline göre, davacı-karşı davalı vekilinin vekalet ücretlerine ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (...) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA,
    (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin vekalet ücretlerine ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan ....037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı - karşı davacıdan alınıp davacı - karşı davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı - karşı davalıya iadesine, 14/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi