Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/610
Karar No: 2022/6339
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/610 Esas 2022/6339 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2022/610 E.  ,  2022/6339 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun usulden reddine dair verilen karara davacı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü
    K A R A R
    Davacı vekili; 17/06/2018 tarihinde müvekkilinin yaya olarak karşıdan karşıya geçmek istediği esnada, davalı tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalanan aracın çarpmasına bağlı yaralandığını ve malul olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden ticari faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah ile talebini 120.006,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, sigortaya usulüne uygun başvuru olmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekilince itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince davacının itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile 120.006,00 TL maddi tazminatın 15/10/2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyet kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına uzlaşma tutanağında başvurucunun sigorta yönünden talep hakkını saklı tutmuş olmasına göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir" hükmü eklenmiştir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 17/2. maddesinde ise "Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir" düzenlemesi yapılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi tam vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının 6.4. bendinde yer alan " 15.350,57 TL" ibaresinin çıkartılarak yerine " 3.400,00 TL" ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30/03/2022 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY
    Dava trafik kazası sonucunda oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    17/06/2018 tarihinde kazanın gerçekleştiği, davacının yaralandığı, dosya kapsamıyla sabittir. Olaya ilişkin olarak Dursunbey C. Başsavcılığının 2018/741-474 Soruşturma sayılı dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, savcılık tarafından CMK'nın 253. maddesi kapsamında uzlaşmanın sağlandığı bu sebeple C. Başsavcılığınca da uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
    5271 sayılı CMK'nın 253/17 bendinde " C. Savcısı uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder." Yine CMK'nın 253/19. maddesine göre ise " .... Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olana davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 09/06/1999 tarihli ve 2004 sayılı icra ve iflas kanununun 38. Maddesinde yazılı ilam mahiyetine haiz ve belgelerden sayılır" hükmü yer almakta olup, anılan kanunun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenlemenin ışığında uzlaşma tutanağı düzenlenmekle davalının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma tutanağında ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekmektedir. Somut olayda 28/11/2018 tarihli uzlaşma tutanağı düzenlenmiş ve buna istinaden kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. İlam mahiyetindeki bu belgenin aksi de yine ilam ile ispat edilmesi gerekir. Uzlaşma tutanağının altına daha sonradan tükenmez kalemle çekince konularak ilave edilen kayıt geçersizdir. Bu nedenle istemin bütünüyle reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 30/03/2022

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi