17. Hukuk Dairesi 2014/13293 E. , 2016/11064 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 15/07/2012 tarihinde davalıya trafik sigortalı aracı kullanırken meydana gelen tek taraflı trafik kazasında müvekkillerinin eşi ve babaları olan ..."nin vefat ettiğini, 2918 sayılı KTK"nın 92/b maddesine göre işleten ve sürücü yakınlarının canlarına gelen zarar söz konusu olduğunda zorunlu mali sorumluluk sigortasından yararlanacaklarının kabul olunduğunu, vefat edenin kusurunun destekten yoksun kalanların tazminat talep etmesine engel olmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir müvekkili için 2.000 TL olmak üzere toplam 8.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslahla talebini yükseltmiştir.
Davalı vekili, vefat eden ..."nin tek taraflı trafik kazası neticesinde hayatını kaybettiğini ve kazada tek kusurlu olduğunu, müvekkil şirketin düzenlediği poliçenin bir sorumluluk poliçesi olduğunu, davacıların kendi kusuru ile vefat edenin desteğinden yoksun kaldıkları iddiasıyla tazminat talep edemeyeceklerini, ayrıca tazminata hükmedilecek ise bu miktarın BK 44. maddesi gereğince tenkisinin gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacı eş ... için 66.650,87 TL maddi tazminat, davacı çocuk ... için 3.167,83 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 69.818,70 TL tazminatın davalıdan alınarak adı geçen davacılara verilmesine, davacı tarafın faiz talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacı ... ve ..."nin maddi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3.581,11 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 1.12.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ZMSS şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı ... şirketi kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin
sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.