10. Hukuk Dairesi 2020/7328 E. , 2021/8992 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
İş kazası nedeniyle sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminatı davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf avukatlarınca istenilmesi ve davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24/06/2021 Perşembe günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı adına Av. ... ile davacı adına Av. ... geldiler. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sora işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak HMK."nun 27. maddesi hükmü uyarınca, hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsurudur.
Taraf ehliyeti dava şartıdır, davanın her aşamasında hâkim tarafından incelenebilir, taraflar da davanın sonuna kadar bunu ileri sürebilirler. Bu itibarla, davanın taraflarından birinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir. Borçlar Kanunu"nun 397. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 513.) maddesi hükmüne göre; aksi sözleşmeden ve işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekil edenin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur.
Eldeki davada; sigortalı ...’ın yargılamanın devamı esnasında 26.11.2016 tarihinde, vefat ettiği, davacının kendisini vekille temsil ettirdiği ve mirasçılarının davaya dâhil edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece yapılacak iş davacı ...’ın mirasçılarının tespit edilerek, davaya dâhil edilmelerinin sağlanarak, mirasçıların ileri sürecekleri talepleri de değerlendirmek, hükmedilecek tazminatlarda sigortalının ölümüne ilişkin maddi olguyu dikkate almak, verilecek kararda da mirasçıların miras paylarını dikkate alarak mirasçılar lehine karar verilmesi hususunu gözetmek suretiyle usule uygun bir karar vermekten ibarettir
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, HMK’nun 369.maddesi kapsamında kanunun açık hükmüne aykırı görülen bu husus dikkate alınarak bu aşamada davacı ve davalı taraf vekillerinin temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve davalı tarafın sair temyiz itirazları incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, davacı avukatı yararına takdir edilen 3.050.00 TL. Duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine, davalı avukatı yararına takdir edilen 3.050.00 TL. Duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, 24/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.