6. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/13413 Karar No: 2012/2096 Karar Tarihi: 14.02.2012
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2011/13413 Esas 2012/2096 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, iki taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemi üzerine açılmıştır. Mahkemece, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş ancak bütünleyici parça olan muhdesatın arzın değerinde bir artış meydana getirdiği belirtilerek bu artışın belirlenmesi istenmiştir. Dosyada bulunan bilirkişi raporunda oran belirtilmesine rağmen hangi taşınmaz hakkında kurulduğu belirtilmemiştir. Bu nedenle her taşınmaz için ayrı ayrı oran belirlenmesi gerektiği ve satış bedelinin taraflara bu oranlara göre paylaştırılması kararı verilmelidir. Hüküm bozulmuştur. Kararda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. Maddesi ve 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. Madde hükümleri göz önünde bulundurulmuştur.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2011/13413 E. , 2012/2096 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, iki adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Olayımıza gelince; ortaklığın giderilmesi istenilen 3313 ve 3318 parseldeki ağaçların davacıya ait olduğu konusunda taraflar arasında ittifak bulunmaktadır. Dosyada bulunan 24.01.2011 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlardan biri hakkında oran kurulmuş ancak bu oranın hangi taşınmaz hakkında kurulduğu anlaşılamadığı gibi mahkemece satış bedelinin bu orana göre dağıtılmasına karar verilirken dağıtımın hangi parsele ilişkin olduğu da açıklanmamıştır. Bu durumda yukarıda belirtilen esaslar dikkate alınarak her bir parsel için ayrı ayrı oran kurulup, belirlenecek bu oranlara göre satış bedelinin taraflara paylaştırılmasına karar vermek gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.