5607 ve 4733 sayılı kanunlara muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/4360 Esas 2016/2909 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4360
Karar No: 2016/2909
Karar Tarihi: 03.03.2016

5607 ve 4733 sayılı kanunlara muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/4360 Esas 2016/2909 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 5607 sayılı kanuna muhalefetten suçlu bulunmuş ve adli para cezasına çarptırılmış, ancak 4733 sayılı kanuna muhalefetten beraat etmiştir. Mahkeme, sanığın suç tarihindeki kanunlar ve suça konu eşyanın niteliğine göre, sadece 4733 sayılı kanuna muhalefetten mahkumiyet veya beraat kararının verilmesinin yeterli olacağına dikkat çekmiştir. Ayrıca, sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kasıtlı suçtan mahkumiyet sayılmayacağı ve sanığın suçtan doğrudan zarar görmeyen gümrük idaresinin katılan olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Kararda, suçun unsurları ve cezaları hakkında detaylı açıklamalar yer almadığı için 5607 ve 4733 sayılı kanunların ilgili maddeleri eklenmemiştir.
7. Ceza Dairesi         2016/4360 E.  ,  2016/2909 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 ve 4733 sayılı kanunlara muhalefet
    HÜKÜM : Sanığın 4733 sayılı kanuna muhalefet suçundan beraatine, 5607 sayılı kanuna muhalefetten hükümlülüğüne, müsadereye

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    1) Suç tarihi ve suça konu eşyanın niteliğine göre, sanığa atılı eylemin 15/05/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5752 sayılı Kanun"un 3.maddesiyle değişik 4733 sayılı Kanun"un 8/4.maddesinde öngörülen suçu oluşturacağı gözetilmeden yalnızca anılan bu hüküm uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, oluşa ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle eylem bölünerek 5607 sayılı Yasa"ya muhalefet suçundan adli para cezasına hükmedilmesi ve 4733 sayılı Yasa"ya muhalefet suçundan ise beraat kararı verilmesi,
    2) Sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kasıtlı suçtan mahkumiyet sayılamayacağı dikkate alındığında, CMK"nun 231.maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmayan sanığın savunmasının talimatla alındığı ve talimat evrakında KEMT varakası ya da kamu zararını belirten bir belge bulunmadığından kamu zararından haberdar olmadığı anlaşılmakla; dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler miktarın kamu zararı olduğunun sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanununun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken "Sanığın geçmişteki hali, sabıkalı oluşu ve suç işleme hususundaki eğilimi nazara alınarak hakkında CMK 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına" şeklindeki gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    3) Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresinin katılan olarak kabulü ile lehine maktu vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi
    Yasaya aykırı, katılan TAPDK vekilinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa"nn 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.