
Esas No: 2012/676
Karar No: 2012/6663
Karar Tarihi: 03.07.2012
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/676 Esas 2012/6663 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının karar verilmesine yer olmadığına dair ... Aile Mahkemesinden verilen 24.11.2010 gün ve 1146/924 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili; tarafların 05.08.1982 tarihinden beri halen evli olduklarını, aralarında ... Noterliğinin 25 Aralık 2002 tarih ve 62858 yevmiye nolu "Düzenleme Şeklinde Mal Ayrılığı Sözleşmesi " yaptıklarını, bu sözleşmeye göre mal ayrılığı rejimini kabul ettiklerini ve sözleşmenin 6. maddesinin yollamasıyla 3. sayfada yazılı bulunan ve halen davalı adına müstakilen tapuda kayıtlı bulunan taşınmazların yarı hissesinin vekil edenine ait olduğunun taraflarca kabul edildiğini, fakat sözleşmeye rağmen davalı eşin çeşitli bahanelerle taşınmazların ½ paylarının tapuda vekil edenine devir ve tesciline yanaşmadığını, 11 parça taşınmazın tapu kayıtlarının ½ pay oranında iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, 08.02.2010 tarihli duruşmada kimlik bilgileri tespit edilerek alınan imzalı beyanında; dava dilekçesinin hepsini bildiğini, ilgili tüm yerlerin doğru olduğunu, dava konusu yerleri iki ay içinde devretmeye hazır olduğunu, sözleşme uyarınca dava açıldığını ve davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece; dava konusunun şahsi hak olduğundan karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kural olarak ve yerleşik Yargıtay uygulamasında kararlılık kazanan görüşlere göre; HUMK.nun 95.maddesine göre (HMK.nun 311.m.) feragat, kabul gibi irade beyanları, HUMK.nun 151. maddesi ( HMK.nun m. 154, 155 ) hükmü uyarınca yöntemine uygun bir biçimde belgelendirilmiş olmak koşulu ile HUMK.nun 237. maddesi (HMK.nun 303.m.) hükmünde düzenlenen biçimde maddi anlamda kesin hükmün bütün sonuçlarını doğurur. Feragat ve kabul tek taraflı tasarruflardan olup, hiçbir zaman karşı tarafın da kabulüne bağlı olmayıp belgelendirildiği anda dava kendiliğinden son bulur. Kaldı ki, iradeyi sakatlayan sebebi ispat etmek şartı ile Borçlar Hukuku kuralları çerçevesinde HMK.nun 311.maddesine göre kabulün iptali için dava açma imkanı bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının usulüne uygun olarak alınan kabul beyanı gözönünde tutularak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan sebeplerle ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 03.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.