MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; Yalova İli .... Köyü 176 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 27.07.1964 tarihinde kesinleşen genel arazi kadastrosu sırasında 7520/16420 hissesi Hazine, 8900/16420 hissesi dava dışı .... adına tescil edilerek oluştuğu, taşınmazın davacı tarafından 05.08.1986 tarihinde satın alındığı, 09.11.1992 tarihinde beyanlar hanesine “tamamı orman sınırları içerisindedir.” şeklinde şerh konulduğu, Orman Genel Müdürlüğü tarafından dava konusu taşınmazın orman sınırları içerisinde kaldığından, davacı adına olan tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescili istemi ile Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/354 Esas- 2007/69 E/K sayılı dosyasında tapu iptal ve tescil davası açıldığı, yapılan yargılamanın sonucunda davanın kabulüne taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden de geçerek 12.02.2008 tarihinde kesinleştiği ve eldeki davanın 07.03.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arazi niteliğindeki ... Köyü 176 ada 6 parsel taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu itibarla davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1) Uyulan bozma ilamında dava tarihi itibariyle değerlendirilme yapılması halinde objektif değer artışının ilavesinin uygun bulunmadığı belirtildikten sonra, değerlendirme tarihinin 12.02.2008 olarak esas alınarak yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğinden bozulmuş, bozma sonrası alınan raporda ise takdir mahkemeye ait olmak üzere dava konusu taşınmazın 12.02.2008 tarihi itibariyle değerine ancak objektif değer artışı ilave edilerek ulaşılabileceği belirtilmiştir.
Bu itibarla; hükme esas alınan raporda dava konusu taşınmazın net gelir yöntemi ile tespit edilen metrekare birim fiyatına objektif değer arttırıcı unsur ilave edilerek belirlenen bedeli üzerinden kabul kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme biçimi ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Uyulan bozma kararı gereğince değerlendirme taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline ilişkin kararın kesinleşme tarihi esas alınarak yapıldığından, hükmedilen bedele de bu tarih itibariyle faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğudan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.