17. Hukuk Dairesi 2014/16571 E. , 2016/11048 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... şirketi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; 16/03/2006 tarihinde davalı ... şirketine ... nolu ZMMS poliçesiyle sigortalı sürücü ...."nun sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın tren ile çarpışması neticesinde ölümlü, yaralanmalı ise maddi hasarlı kazanın meydana geldiğini, davacının eşi ...."nun bu kazada vefat ettiğini, davacının müteveffa eşinin vefatından dolayı işbu davada destekten yoksun kalan davacının zarar gören kişi konumunda bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş .... için 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında talebini 57.500,00 TL olarak (limit dahilinde) ıslah etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, davanın zmanaşımına uğradığını,davalı şirketin nezdinde sigortalı olan ... plakalı aracın sigortalı olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunun, sigorta poliçesi ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazanın meydana geldiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında 2 yıllık zamanaşımının dolduğunu, bu nedenle kendilerine husumet yönetilemeyeceğini, davacının murisinin kazada asli kusurlu olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının davasının kabulü ile 5.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren 52.500,00 TL ıslah tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte toplam 57.500,00 TL"nin poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... şirketi vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.945,82 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 01/12/2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ZMSS şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı ... şirketi kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.