10. Hukuk Dairesi 2020/9809 E. , 2021/3088 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
...
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı olan 1479 sayılı Yasanın 63. maddesine göre, “Üçüncü bir kimsenin suç sayılır hareketi ile bu Kanunda sayılan yardımların yapılmasını gerektiren bir halin doğmasında, Kurum, sigortalı veya hak sahiplerine gerekli bütün yardımları yapar. Ancak, Kurum, yapılan bu yardımların ilk peşin değeri için üçüncü kişilere, istihdam edenlere ve diğer sorumlulara rücu eder. Bu kimselerin hak sahiplerine yaptıkları ödemeler dolayısıyla Kurumun zarara uğraması halinde, hak sahiplerine rücu hakkı saklıdır.
Somut dosyada; 16.12.2005 tarihinde Cumhuriyet Elbistan yolu üzerindeki ...,.... adresinde bulunan ve davalı - bina sahibi ..."ya ait olan 3 katlı evin çatı - tamir işinin yapılması sırasında Kurum Bağ-Kur sigortalısı ..."ın çatıdan düşürek kaza geçirdiği ve akabinde de vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece; davalı ..."in işveren olarak kabulü ile iş güvenliği önlemlerini almadığı için %50, ... "nın çatı işini uzman bir kişi veya kurum ile eser sözleşmesi yapmadan, bu işi bu işte yeterli ve uzman olduğuna dair belgesi, iş yeri olmayan bir kişiye (..."e) verdiği için %20 ve kazalı ... "nın emniyet kemeri kullanmadığı ve tedbirsiz davrandığı için %30 oranında kusurlu olduğunu belirten 05/10/2014 tarihli kusur raporu esas alınmak ve davanın yasal dayanağı da 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Ceza dosyasında alınan kusur raporunda da tanıkların ve sanıkların ifadeleri değerlendirildikten sonra, ... ile ... arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu, ... ile de kazalı ... arasındaki hukuki ilişki iş akdi olarak kabul edilerek, sanık ... ,..."nın kusurunun olmadığı, işveren sanık ..."in asli kusurlu olduğu rapor edilmiş ve ceza mahkemesince sanık ... "in beraatine, sanık ..."ın ise cezalandırılmasına karar verilmiş ve verilen karar Yargıtay onama ilamı ile kesinleşmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 313. maddesinde hizmet akdi, "Hizmet akti bir mukaveledir ki, onunla işçi muayyen ve gayri muayyen bir zamanda hizmet görmeyi ve iş sahibi dahi ona bir ücret vermeyi taahhüt eder" şeklinde tarif edilmiştir. Hizmet akdinden söz edebilmek için belirli bir işin, işverene bağımlı olarak çalışma karşılığında bir ücret mukabili yapılması gerekmektedir.
Aynı Kanunun 355 ve 356. maddelerinde düzenlenen istisna akdinde ise "belirli bir işin belirlenen bedel mukabilinde işverenin mesai kısıtlamasına tabi olmadan yapılıp veya başkalarına yaptırılıp teslim edilmesi" söz konusudur. Hizmet akdinde sürdürülen ve devam eden hizmet, istisna akdinde ise, işten hasıl olacak sonuç önemlidir.
Yukarıda belirtilen hukuki düzenlemeler ile dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerden bina sahibi... tarafından tamirat/çatı işinin ..."e anahtar teslimi verildiği, ve dolayısıyla çatı tamiri yapımı şeklindeki onarım işinin istisna akdi kapsamında yapılan bir iş olduğu belirgindir.
İstisna akdinde kural olarak, iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi bulunmamakta, yüklenici iş sahibinden bağımsız olarak üstlendiği işi sözleşme koşullarına uygun olarak tamamlayıp teslim etmeyi üstlenmektedir. Bu özellik dikkate alındığında bağımlılık ilişkisi, bir başka deyişle iş sahibinin adam çalıştıran sıfatı bulunmadığından istisna atdinin yerine getirilmesi ve işin yapımı sırasında meydana gelen zararlardan iş sahibinin sorumlu tutulamayacağı kabul edilmektedir. Ancak bu kesin bir kural değildir. İş sahibi ile yüklenici arasındaki sözleşmede iş sahibine yükleniciye emir ve talimat verme, yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış olması halinde, iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi kurulmuş olacağından iş sahibinin de zarardan sorumlu tutulması mümkündür.
Mahkemece kesinleşen ceza dosyası da gözetilmek ve varsa tazminat dosyası araştırılıp celp edilmek ve gözetilmek suretiyle, bu dosyalarda yapılan araştırmalar ve tespitler de gözetilerek olayın oluş şekli, maddi olgu belirlenmeli, olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden somut olayda davanın yasal dayanağının 1479 sayılı Yasanın 63. maddesi olduğunu gözeten ve de irdeleyen, kusur aidiyet ve oranlarını gerekçeleriyle belirleyen, denetime elverişli kusur raporu alınmalı, kusur raporunda davalı ... ile davalı ..." arasındaki ilişkinin istisna akdi olduğu, kaza olayında davalı ..."in işveren olarak değil de, kişisel bir kusurunun olup olmadığı irdelenmeli, yine davalı ... "nın bina sahibi olarak değil de ve fakat kişisel olarak bir kusurunun olup olmadığı irdelenmeli, kazalı sigortalının Bağ-Kurlu olması da gözetilerek davalı ... ile kazalı arasındaki ilişki irdelenmeli ve tüm bu hususlar birlikte değerlendirilmek suretiyle elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek, bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.