Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/4388 Esas 2020/2475 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4388
Karar No: 2020/2475
Karar Tarihi: 18.06.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/4388 Esas 2020/2475 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti için dava açmıştır. Mahkeme, davacının talebinin kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı işyerinden verilen hak düşürücü sürenin işlemesini engelleyecek yazılı belgelerden biri bulunmadığından, 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiği için davacının talebinin reddedilmesi gerektiği kararına varılmıştır. Kanun maddesi olarak 506 sayılı Yasa'nın 79. maddesi öne sürülmüştür. Davalı Kurum vekili bu karara itiraz etmiş ve hüküm bozulmuştur.
21. Hukuk Dairesi         2019/4388 E.  ,  2020/2475 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    KARAR
    Dava, davacının 20/09/1998-13/04/2005 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, Dairemizin 31/03/2016 tarih 2015/10261 Esas 2016/5656 karar sayılı ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın hükümde yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının bildirimlerinin bulunduğu işyerlerinin davalı işverenden farklı olduğu, aralarında herhangi bir organik bağ bulunmadığı, davalı işyerinden davacıya ait işe giriş bildirgesi ve hizmet bildirimi yapılmadığı ,Sosyal Güvenlik Kurumu Teftiş Kurulu raporunda davacı adına kesilmiş “hammaliye” ödemelerine ilişkin makbuzlar olduğu ancak tüm ihtilaflı dönemi kapsamadığı, davacının çalıştığına dair tespit yapılmadığı anlaşılmaktadır.Somut olayda, dava konusu dönemde davacının kısmi bildirimleri yapılan ... ve ... sicil numaralı işyerlerinin davalı işverene ait olmadığı, davanın 02/04/2012 tarihinde ikame edildiği, davalı işyerinden verilen hak düşürücü sürenin işlemesini engelleyecek yazılı belgelerden biri bulunmadığından 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmakla Mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiği dikkate alınmaksızın yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş, davacının çalıştığının tespitine karar verilen 20/09/1998-13/04/2005 tarihleri yönünden 506 sayılı Yasanın 79. maddesinde yazılı 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,18/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.