12. Ceza Dairesi 2019/7593 E. , 2021/72 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62/1, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre; sanığın idaresindeki araçla yerleşim yeri içinde, üç şeritli, bölünmüş, asfalt kaplama, düz, eğimsiz, hız limitinin 70 km/s olduğu yolda, gündüz vakti seyir halindeyken, dönel kavşağa geldiğinde; kavşaktan çıkış yaptığı esnada, seyir istikametine göre solundan gelmekte olan ölenin idaresindeki motosikletle çarpışması şeklinde meydana gelen ve sanığın asli kusurlu olarak bir kişinin ölmesine sebebiyet verdiği olayda;
Adli Tıp Kurumu Uygulama Yönetmeliğinin 15/2-b maddesinde yer alan, "İlgili mercilerden gönderilmiş trafik kazaları ile ilgili tahkikat dosyaları üzerinde incelemeler yapılarak tarafların kusur oranları, zararları ve gerekli tazminat miktarları tespit edilerek sonucu bir raporla tespit edilir." şeklindeki düzenleme karşısında, her ne kadar Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının ölümlü ya da yaralamalı trafik kazaları için kusur tespiti yapması mümkün ise de, Dairemizin 05/09/2013 tarihli ve 2012/19402, esas, 2013/19286 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere taksirle işlenen suçlardan dolayı kusurluluk değerlendirmesinin mahkeme hâkimi tarafından yapılabileceği, bilirkişi raporlarının mahkemeyi bağlayıcı değil, delilleri değerlendirme vasıtalarından biri olduğu, mahkemelerin gerekçelerini açıklamak suretiyle bilirkişin gerekçelerini açıklamak suretiyle bilirkişi raporlarına itibar edip etmeme hususunda takdir ve değerlendirme hakkını haiz bulunduğu, bilirkişi tarafından kusurluluk konusunda yapılan değerlendirmenin hâkimi bağlayıcı bir yönünün bulunmadığı anlaşılmakla; tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölmesine neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin savunma hakkının kısıtlandığına, mahkemeye sunulan CD"nin izlenmemesine, mahkemenin kurduğu hükmün gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, TCK"nın 50 ve 51 maddelerinin uygulanmamasına ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 11/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.