12. Ceza Dairesi 2015/1999 E. , 2015/6756 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : İmar kirliliğine neden olmak
Hüküm : TCK"nın 184/1, 62, 53, 58/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
İmar kirliliğine neden olmak suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan zarar gördüğünden davaya katılmasına karar verilen ... Bakanlığı adına hazine vekilinin, imar kirliliğine neden olma suçundan sanık hakkında tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/05/2011 tarih, 2010/931 Esas, 2011/509 Karar sayılı, 2863 sayılı Kanunun 65/b madde uyarınca sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmünün katılan vekili ve sanık tarafından temyizi üzerine dairemizin 28/06/2013 tarihli ilamı ile, 2863 sayılı Kanunun 57/9. maddesine göre, koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarında, taşınmaz kültür varlığının bulunduğu parseller dışındaki inşai ve fiziki müdahalelerin, koruma amaçlı imar planı hükümleri doğrultusunda, bünyesinde Koruma, Uygulama ve Denetim Büroları kurulmuş idarelerin izin ve denetimi ile yapılacağı, eğer idarenin bünyesinde Koruma, Uygulama ve Denetim Bürosu kurulmamış ise, sözü edilen iznin ...Koruma Bölge Kurulu"ndan alınması gerektiği, sit alanı olarak tescil edilmiş bir bölgenin, koruma amaçlı imar planı da onaylanmış olursa, bu bölgedeki yapılaşma ya da onarım faaliyetlerinin belirtilen plan çerçevesinde gerçekleştirilebileceği, başka bir deyişle, koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarının imara açık bölgeler olduğu, ancak, bu bölgelerde inşai ve fiziki müdahalelerde bulunabilmek için izin sürecinin işletilmesi gerektiği, izin alınmaksızın ya da izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapılması ile inşai ve fiziki müdahale gerçekleştirilmesi halinde, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi ile yaptırım altına alınan suçun oluşacağı, somut olay bu kapsamda değerlendirildiğinde, sanığın, ... Koruma Kurulu"nun 25/06/1992 tarih ve 1188 sayılı kararı ile 3. derece arkeolojik sit alanı olarak ve koruma amaçlı imar planı onaylanan tescilli bölgede yer alan araziye izin almaksızın bina inşa ettiği anlaşılmakla, sanığın izinsiz yaptığı eylemin 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesine temas eden suçu oluşturduğunun gözetilmemesi,
Kabule göre de; kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedenleriyle hükmün bozulmasına karar verildiği, söz konusu dava temyiz aşamasında iken, sanık hakkında aynı eylemle ilgili olarak 14/03/2013 tarihli iddianame ile imar kirliliğine neden olmak suçundan dava açıldığı ve ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/155 Esasına kaydedildiği, anılan dosyanın aynı mahkemenin 2013/507 Esas sayılı inceleme konusu dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, mahkemece, yapılan yargılama sonunda TCK 44. madde hükümleri uyarınca TCK 184. maddeden hüküm tesis edildiği anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın suç işleme kastının bulunmadığına, suç tarihinde 65 yaşını doldurmuş olmasına rağmen seçenek yaptırımların uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 44. maddesindeki fikri içtima kuralları uygulanarak, sanığın eylemine temas eden 5237 saylı TCK"nın 184/1 maddesinde düzenlenen suçun daha ağır olduğu kanaatiyle, yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, aynı konuda özel kanunda düzenlenen bir suç ile 5237 sayılı TCK"da düzenlenen suç arasında fikri içtima kurallarının uygulanmasının mümkün olmadığı, 2863 sayılı Kanunun, 5237 sayılı Kanuna göre özel yasa vasfında olduğu, bu itibarla sanık hakkında 2863 sayılı Kanun uyarınca hüküm tesis edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.