9. Hukuk Dairesi 2017/14394 E. , 2020/3294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(İŞ)
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin prime esas ücretlerinin SGK"ya eksik bildirilerek eksik yatırıldığını, prime esas alınması gereken kalemlerin eksik alınarak eksik bildirimde bulunulması nedeniyle müvekkilinin emeklilikte yapılan tahsiste emekli maaşının önemli oranda düşüşe maruz kaldığını, müvekkilinin çalışma süresi boyunca sendika üyesi olduğunu, tüm çalışmaları boyunca TİS kapsamında çalıştığını, fazla mesai yaptığını buna ilişkin ödeme almadığını, müvekkilinin davalı bünyesindeki Fen İşleri yol yapımında çalıştığını, 2009 yılında emekli olduğunda kendisine TİS kapsamındaki alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, belirlenecek olan zararın yani hesap edilecek peşin sermaye değerinin ilk tahsisin yapıldığı andan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, ayrıca kıdemli zammı, çocuk-aile-giyim-kira-yakacak yardımı, gece zammı ücreti, ücret zammı, ilave tediye ücreti, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, bayram tatili ücreti, zorunlu tasarruf katkı payı alacağını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, prim borçlarına ilişkin alacağın zamanaşımı süresinin değerlendirilmesi gerektiğini, işçinin almış olduğu sosyal yardımların bir kısmının 506 sayılı ve 5510 sayılı yasaya göre prime esas kazanca dahil olmadığını, işçilerin günlük yevmiyelerinin Toplu iş Sözleşmesi ile belirlenmiş olduğunu bu yevmiyeler üzerinden ve bunun üzerine eklenen bazı sosyal yardımlar üzerinden SGK ya bildirimde bulunulduğunu, emekli işçinin maaşında iddia edildiği gibi T.C. ... Belediye Başkanlığı"nın primleri eksik yatırmasından kaynaklanan bir düşüklük varsa bu durumun peşin değerleme ile giderilemeyeceğini, emekli işçinin primlerinde bir eksiklik varsa, bunun düzeltilmesi için geçmişe dönük zaman aşımına uğramış primler için SGK"ya ek ödeme yapılması gerektiğini, emekli aylığı bağlanırken nelerin dikkate alındığının SGK"nın 2011/58 sayılı genelgesinde açıkça anlatıldığını, davacının TİS"ten kaynaklanan herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Davalı T.C. ... Belediye Başkanlığı"nın temyizi açısından;
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.nun 426/A maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir.
İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir.
Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir.
Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.
Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde, kısaca kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, 5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.nun 426/A maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği açıkça belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; davanın karar tarihi itibari ile mahkemece hüküm altına alınan miktarı 1.468,74 TL olup, 2.190,00 TL.lik kesinlik sınırı içinde bulunduğundan, davalının temyiz isteminin HUMK.nun 426/A ve 432. maddeleri uyarınca REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
2-Davacı temyizi açısından;
Davacı vekili, işçilik alacaklarının yanı sıra prime esas kazançlarının SGK"ya eksik bildirildiğini ve eksik emekli maaşı ödendiğini iddia ederek davalı ... Başkanlığı aleyhine dava açmış, yargılamanın devamı sırasında 29.12.2014 tarihli dilekçesi ile SGK"nın davaya dahil edilmesini ve davalı belediyenin SGK"ya sunduğu belgeler ile ödenen 20.000,00 TL"nin dikkate alınarak eksik ödenen maaş farklarının tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece doğrudan doğruya SGK"yı ilgilendiren bu taleple ilgili olarak SGK davaya dahil edilmemiş, işçilik alacakları ile hizmet tespiti ve/veya prime esas kazancın tespiti ile buna bağlı olarak emekli aylığı farklarının tahsili taleplerinin aynı davada görülemeyeceği ve bu taleplerin bu davadan tefriki gerektiği düşünülmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş; SGK"ya yönelik taleplerin tefriki ile başka bir esasa kaydı, yeni oluşturulacak dosyada SGK"nın davaya dahil edilerek HMK"nın 297/2.maddesi uyarınca talepleri hakkında usulüne uygun olarak yargılama yapılarak karar verilmesi ve işçilik alacaklarına ilişkin taleplerin de tefrik edilecek dosyanın sonucu beklenerek hüküm altına alınmasıdır. Bu hususlar yerine getirilmeden eksik ödenen emekli maaş farklarının tahsiline dair davanın yerinde olmayan gerekçe ile reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.