Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/1506 Esas 2016/8679 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1506
Karar No: 2016/8679
Karar Tarihi: 26.05.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/1506 Esas 2016/8679 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/1506 E.  ,  2016/8679 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Asıl dava ölüm aylığının kesilmesi yönündeki kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanması, birleşen dava ise itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi, istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine, karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı/ birleşen dava davacısı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.


    Hakkında 14.09.2003 tarihinde boşanma kararı verilen ..."ya, babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle, Kurumca, 15.09.2010 ile 24.09.2013 tarihleri arasında ödenen aylıkların iadesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
    Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında, öncelikle, ilgili Nüfus Müdürlükleri"nden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılarak adres değişiklik ve nakillerine ilişkin bilgilere ulaşılmalı, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğü’nden adres hareketleri tarihleriyle birlikte istenilmeli, bu şekilde ..."nun 20.06.2011 tarihinden önceki ikamet adresi
    saptanmalı, 20.06.2011 öncesinde tespit edilen adreslerde eski eş ile fiilen birlikte yaşanıp yaşanmadığının tespiti için kolluk araştırması yaptırılmalı, ..."nun tespit edilen adreslerinde resen tespit edilecek kişilerden (komşular, çevre esnaf vb.), kanaat edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, davalı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak; medula sisteminde kayıtlarda görülen adresler ilgili sağlık kuruluşlarından istenilmeli, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, davacı ve eski eşi adına uyuşmazlık dönemi içeren banka kayıtları sorularak hangi adresleri beyan ettikleri belirlenmeli, tüm bu hususlar tespit edildikten sonra, “boşanılan eşle uyuşmazlık konusu dönemde eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği toplanan kanıtlar ışığı altında yeniden değerlendirilmeli ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı/ birleşen dava davacısı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.