17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/13631 Karar No: 2016/11026 Karar Tarihi: 29.11.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13631 Esas 2016/11026 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/13631 E. , 2016/11026 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerinin eşi ve babaları olan yaya murisin 16.06.2003 tarihinde traktörün altında kalması sonucu vefat ettiğini, traktörün zorunlu trafik sigortası olmadığını, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını beyanla belirsiz alacak davası olarak her bir davacı için 1.000’er TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın 10 yıl geçtikten sonra açıldığını, zamanaşımının dolduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın zamanaşımına uğradığından bahisle açılan davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Somut olayda, 16/06/2003 tarihli kaza sonucu davacıların desteği vefat etmiş, bir kişi de 45 gün iş gücüne engel teşkil edecek şekilde yaralanmıştır. Kaza tarihinde yürürlükte olan TCK"nun 455/2. ve 102/3. maddesine göre zamanaşımı süresi 10 yıl olup zamanaşımı dolmuştur. Ancak mahkemece olayın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan TCK"daki zamanaşımı süresi 5 yıl, uzamış zamanaşımı süresinin 7.5 yıl olduğundan bahisle dava zamanaşımından usulden reddedilmiştir. Ne var ki, sonuç itibariyle verilen red kararı hukuka uygundur. 3-Ayrıca, mahkemece zamanaşımı yönünden esasa girilmeksizin usulden red kararı verildiği belirtilmiş ise de, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi esasa ilişkin olup usulden red kararı verilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 Sayılı H.M.K.nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın 6100 sayılı HMK"nın 370/4. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1) nolu bendinden "usulden" ibaresinin ve gerekçenin son cümlesindeki "esasa girilmeksizin usulden" ibareleri çıkartılarak hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 29/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.