18. Ceza Dairesi 2015/32582 E. , 2016/13992 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyizin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede:
1- Sanığa yükletilen hakaret ve kasten yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında, seçimlik ceza öngören suçlarda TCK"nın 58/3. maddesi uyarınca hapis cezasına hükmolunduktan sonra bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek aynı Kanunun 50/2. maddesine aykırı davranılmış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
A- 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ancak hapis cezalarında uygulanabileceği gözetilmeden, hükmolunan adli para cezası hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
B- Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanunu aykırı, sanık ..."in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak hükümlerin BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca;
a- Tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların hükümlerden çıkarılması,
b- Takdiri indiriminin uygulanmasına ilişkin fıkraların başına "TCK"nın 62. maddesi uyarınca" ibaresinin eklenmesi, biçiminde hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Ancak;
A- Sanığın birbirini takip eder şekilde katılana hitaben söylendiği "çık lan dışarı, sana göstereceğim, a... koyduğumun, senin Allahını peygamberini sinkaf ederim" beyanlarında geçen sözlerin birbirinden bağımsız iki ayrı suçu oluşturduğu, tehdit içeren "çık lan dışarı, sana göstereceğim" ve hakaret içeren "a... koyduğum, senin Allahını peygamberini sinkaf ederim" sözlerin ayrı ayrı değerlendirilerek her iki suçtan da cezalandırılmasına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
B- Kabule göre; sanığın, katılana "çık lan dışarı, sana göstereceğim, a... koyduğu, senin Allahını peygamberini sinkaf ederim" sözleriyle hakaret ve tehdit ettiğinin kabul edildiği olayda, sanığın eyleminin TCK"nın 125/1. maddesinde tanımlanan hakaret ve aynı Kanunun 106/1-2. c maddesinde tanımlanan tehdit suçlarını oluşturması karşısında, TCK"nın 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren hakaret suçundan mahkumiyet kararı verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, kanuni olmayan gerekçe ile ayrıca tehdit suçundan beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde, görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlaylarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.