17. Hukuk Dairesi 2016/13558 E. , 2016/11021 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizliği nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalılar ..., ..., ... Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlulardan ...’ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı beş taşınmazdan birini 15.7.2014 tarihinde kardeşi davalı ...’a, dördünü 16.3.2015 tarihinde teyzesinin oğlu davalı ...’a, davalı borçlu ...’ın adına kayıtlı taşınmazlardan birini 15.5.2015 tarihinde kardeşi davalı ...’ya, diğerini de 20.11.2015 tarihinde davalı ... Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne anılan şirketinde 10.3.2016 tarihinde borçlunun eniştesi davalı ...’ya sattığını belirterek dava konusu tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece dosya üzerinden yapılan yargılama sonunda dava konusu talebin Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği, tarafların ticari işyeri ve ticari şirket ortakları olduğu, aralarındaki sözleşmenin ticari nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalılar ..., ..., ... Otomotiv San.ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup tarafların şirket ortağı ve şirket olması alacağın kambiyo senedine dayanmasının olmasının görev hususunun belirlenmesine doğrudan bir etkisi yoktur. Kaldı ki alacak kesinleşmiş olup davada incelenmesi gereken husus davalı borçluların yaptığı tasarruflarının iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla İİK 277 vd maddelerinde belirtilen şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Açıklanan şekli ile görevin, İİK 281.maddesine göre genel mahkemelere ait olduğu da açıktır. H.G.K"nun kararı da bu yöndedir. Hal böyle olunca davaya devam edilerek taraf teşkilinin sağlanması, bildirecekleri delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar vermek yerine yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili, davalılar ..., ..., ... Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar ..., ... vekili ile davalı ...’ın yetkiye ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yerolmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı, davalılar ..., ..., ... Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ..."a geri verilmesine 29.11.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
6102 sayılı TTK"nın 4/1.maddesi gereğince tarafları tacir olan ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Aynı Yasa"nın 5/1.maddesi gereğince de Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
TTK"nın 19.maddesi gereğince bir tacirin borçlarının ticari olması asıl olduğundan İİK"nun 277"nci maddesinde gösterilen tasarrufun iptali davalarında dahi taraflar tacir olduğu takdirde dava TTK"nın 4/1.maddesi gereğince nisbi ticari davadır. Bu nedenle de davada, Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Aksi yöndeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.