17. Hukuk Dairesi 2014/21080 E. , 2016/11017 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ...’ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı iki taşınmazı 23.9.2011 tarihinde davalı ...’e, onun da 7.10.2011 tarihinde davalı ...’ya, ...plakalı araçlarını 20.9.2011 tarihinde davalı ...’na, ..."in de ... plakalı aracı 31.10.2011 tarihinde davalı ... Tekbilen’e, onun da 23.11.2011 tarihinde davalı ...’a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu ... davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... ve ... savunma yapmamıştır.
Davalı ... davalıdan aldığı üç araç için 41.100 TL ödeme yaptığını, yapılan ödeme ile borçlunun borçlarını ödedeğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Tekbilen, galiricilik yaptığını dava konusu aracı iyiniyetle aldığını ve sonra davalı ...’e sattığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... dava konusu taşınmazı iyiniyetle ve galeriden 29.400 TL bedelle aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; takip konusu borcun iptali istenen tasarruflardan sonra doğduğu, borçlu hakkında aciz belgesi sunulmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece de belirlendiği gibi davanın dinlenebilmesi için takip konusu borcun iptali istenen tasarruflardan önce doğması ve borçlu hakkında düzenlenmiş kat’i veya geçici aciz belgesinin sunulması gereklidir.
Somut olayda davacı vekili gerek dava dilekçesinde gerekse yargılama sırasındaki beyanlarında takip konusu alacağın incir ticaretinden doğduğunu, kendisinin incir üreticisi borçlunun ise incir ve tarımsal ürün alım satımı yapan tüccar olduğunu belirtmiş bu konuda dinlenen tanıklar ..., ... ve ...’da davacının iddiasını destekler nitelikte beyanda bulunmuşlardır. Takip konusu borç 12.11.2011 tarihli çeke dayalı olup 23.9.2011 ve 20.9.2011 tarihli tasarruflardan sonra düzenlenmiş gözükmekte ise de ticari hayatta çekin de bono gibi vadeli kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan önce doğduğunun iddia edilmesi halinde davacı vekiline borcun doğumuna ilişkin temel ilişki konusunda delillerini sunması için süre verilmesi, bildireceği delillerin toplanması, borcun doğumuna ilişkin temel ilişkinin tespiti ile borcun doğduğu tarihin belirlenmesi gereklidir. Somut olayda da davacı tarafından borcun iptali istenen tasarruflardan önce incir ticaretinden doğduğu iddia edildiğinden bu konuda davacının çiftçilik ve üretim belgeleri ile mal teslim belgeleri ve varsa başka delilleri ile borçlunun ticaret ve vergi kayıtları ile ticari defterleri ilgili birimlerden istenerek gerek görülmesi halinde borçlunun (varsa davacının da) ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıltılarak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
Mahkemece ayrıca aciz belgesinin ibraz edilmemiş olması nedeniyle de dava reddedilmiş ise takip dosyası içinde 31.7.2013 tarihli İİK’nun 143 ve 251 maddeleri gereğince 21.337,01 TL üzerinden düzenlemiş ve iptal edilmemiş kat’i aciz belgesi bulunduğunu (Hernedar aciz belgesi üzerinde geçici aciz belgesi yazmakta ise belgenin İİK’nun 143 ve 251 madde gereğince düzenlendiği anlaşılmaktadır)anlaşıldığından mahkemenin bu yöndeki red gerekçesi de isabetli görülmemiştir. Keza, İcra Mahkemesince iptal edilmemiş aciz belgesinin geçerli olup olmadığını tasarrufun iptaline bakan Mahkemenin değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.