Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/3180 Esas 2016/8666 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3180
Karar No: 2016/8666
Karar Tarihi: 26.05.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/3180 Esas 2016/8666 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/3180 E.  ,  2016/8666 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilamda belirtildiği şekilde davanın kabulüne, karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava; 12.10.2011 tarihinde, davalı işyerinde meydana gelen iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile cenaze giderinin rücuen tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    1-)Mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırı hüküm kurulması, isabetsizdir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26"ncı maddesinde de, hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği açıklanmış olmakla, hukuk yargılamasına “taleple bağlılık” ilkesi egemen kılınmıştır.
    Eldeki dava da, davacı Kurum vekilinin dava dilekçesinde, sigortalı işe giriş bildirgesinin süresinde kuruma bildirilmediğinden bahisle 5510 sayılı Yasanın 23.maddesinin uygulanmasına yönelik bir talebinin bulunmadığı, dilekçede işverenin sorumluluğunun 5510 sayılı Yasanın 21. ve 76/4.maddesine dayandığının belirtildiği, sevk maddelerinde de yasanın 23.maddesinin gösterilmediği, yine kurumca verilen 24.10.2014 havale tarihli ıslah dilekçesinde de 23.maddeye dayanılmadığı, bu haliyle mahkemece taleple bağlılık ilkesinin ihlal edilerek, davada 23. maddenin uygulanması talep edilmediği halde, 23. maddeye göre hesap yapan bilirkişi raporu esas alınarak karar verildiği, anlaşılmaktadır.
    2-)İlk peşin sermaye değerinin tespitine yönelik dosyaya getirtilen ve içeriği tam olarak anlaşılamayan hesaplama işlemleri adlı belgelere dayanılarak hüküm kurulması hatalıdır.
    Somut olayda, hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerinin tespitinde, dosya içerisinde bulunan ve dava dilekçesine ekli, peşin sermaye değeri hesaplama işlemleri belgesine itibar edildiği, belgelerin incelenmesinde, gelir bağlama onay tarihinin belge içeriğinde belirtilmediği, aylık gelir miktarı ile gelirin peşin değerinin kalem kalem gösterilmediği, sadece toplam denilerek bir tutar belirtildiği anlaşılmakla, mahkemece hak sahiplerine bağlanan gelirleri ayrıntılı olarak gösterir ilk peşin sermaye hesapları tablosu Kurumdan celp edilip, ayrıca ilk peşin sermaye değerinde herhangi bir artış veya azalma olup olmadığı da Kurumdan sorulmak suretiyle, hüküm kurulması gerekirken, içeriği eksik olan hesaplama işlemleri tablosuna itibar edilerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 26.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.