Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20574
Karar No: 2016/11015
Karar Tarihi: 29.11.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/20574 Esas 2016/11015 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/20574 E.  ,  2016/11015 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı borçlu ...’ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 9.3.2009 tarihinde davalı ...’a, onun da 18.12.2012 tarihinde borçlunun abisi davalı ...’a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı borçlu ..., aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazı ipotek ve hacizle birlikte rayiç bedelle sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazı ipotek ve hacizle birlikte rayiç bedelle aldığını daha sonra ...’a sattığını belirterek davanı reddini savunmuştur.
    Davalı ... ile vekili, aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazın hissedarı olması ve aynı taşınmaz üzerinde evi olduğundan dava konusu taşınmazı 8.000 TL bedelle aldığını, ipoteği ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek bedeli arasında fahiş fark bulunmadığı, borçlunun ekonomik sıkıntı nedeniyle dava konusu taşınmazı sattığı, borçlunun icra takibinini karşılıksız bırakmak amacıyla evi sattığı ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Somut olayda dava konusu taşınmaz 9.3.2009 tarihinde davalı borçlu tarafından davalı 3.kişi ...’a 10.768 TL haciz 15.000 TL ipotekle birlikte tapuda 5.000 TL bedelle, davalı ... tarafından da 18.12.2012 tarihinde davalı ...’a aynı haciz ve ipotekle birlikte tapuda 8.000 TL bedelle satılmıştır. Bilirkişi tarafından ise anılan taşınmazın 9.3.2009 tarihindeki rayiç değeri 11.480 TL olarak belirlenmiştir. Dosya kapsamında ipotek ve hacizlerin davalı 4.kişi ... tarafından ödendiği, davalı 3.kişi ...’ın borçlunun köylüsü olduğu anlaşıldığından dava konusu 9.3.2009 tarihli tasarrufun dava konusu 2009/4190 sayılı takip dosyası yönünden İİK’nun 278/3-2 ve 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu,davalı 4.kişi ...’ın da borçlunun kardeşi olması nediniyle 18.12.2012 tarihli tasarrufun da İİK’nun 280/1 maddesi gereğince iptale tabi olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumunu uygun olmayan gerekçeyle davanın reddi isabetli görülmemiştir.
    Dava konusu 2009/6368 sayılı takip dosyası yönünden de borcun doğumuna ilişkin kredi sözleşmesi istenerek kredi sözleşmesi iptali istenen tasarruftan önceki tarihi içeriyor ise anılan takip dosyası yönünden de dava konusu tasarrufların yukarıda belirtilen yasal gerekçeler iptaline, aksi halde kredi sözleşmesinin iptali istenen tasarruftan sonra yapılmış olması halinde anılan takip dosyası yönünden davanın dava koşulu yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
    Davacının dava dilekçesinde belirttiği Nazilli 1.İcra Müdürlüğü"nün 2010/699 sayılı takip dosyasındaki alacaklının ... Kredi Kooperatifi, borçluların ... olduğu, davanın tarafları ile ilgisi olmadığı anlaşıldığından bu konuda davacı vekiline takip dosyasının numarası yönünden açıklamada bulunması yönünden süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi