
Esas No: 2013/15181
Karar No: 2014/2098
Karar Tarihi: 18.02.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/15181 Esas 2014/2098 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2009/120-2012/481
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.04.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri ile davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 718. maddesi hükmüne göre; yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere arazi mülkiyeti kapsamına üzerindeki yapılar da girer. Paylı mülkiyet rejimine tabi bir taşınmazda, ortaklar taşınmazın bütününde malik olduğundan arzın mütemmim cüzi olan yapıda paydaşların taşınmazdaki payları oranında mülkiyet haklarının bulunduğunun kabulü zorunludur. Türk Medeni Kanunu 688. maddesi gereğince de “Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir”
Somut olayda; dosyada mevcut tapu kaydına göre, .. ada .. parsel sayılı taşınmazda davalı dışında E. A."ın da paylı malik olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere, yıkım istemi davada taraf olmayan maliklerin hukukunu da etkileyeceğinden, taşınmazın davalı dışındaki malikinin de davada taraf olması zorunludur. Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun uygulaması da bu doğrultudadır (Yargıtay HGK"nun 26.10.2005 tarihli, 2005/14-587-609 sayılı Kararı).Mahkemece, ..ada .. parsel sayılı taşınmazın diğer maliki E. A. hakkında ayrı bir dava açılarak bu dava ile birleştirilmek suretiyle ya da harçlandırılmış dilekçe ile davaya usulüne uygun olarak dahil ettirilerek taraf teşkili tamamlandıktan sonra davanın esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.