17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/20929 Karar No: 2016/11008 Karar Tarihi: 29.11.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/20929 Esas 2016/11008 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/20929 E. , 2016/11008 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, borçluların alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığını ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazı davalı ..."a devrettiğini, bu tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı borçlu, taşınmazı davalı ..."a 40.000,00 TL na sattığını, 25.000,00 TL nin önceden ..."dan aldığı borcuna mahsup edildiğini üzerini para olarak aldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., taşınmazı alacağına mahsuben aldığını, borçlu ile ticaret ilişkisinin olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, davalı borçlunun adresinde haciz yapıldığını ancak borcu karşılayacak mal varlığı olmadığı yönünde tutanak olmadığından haciz tutanağının aciz belgesi niteliğinde olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Ancak, bu eksiklik yargılamanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında dahi giderilebilmesi mümkündür. Somut olayda, dava dayanağı takip dosyasından 20.01.2014 tarihinde borçlu adresinde 1.600,00 TL lık ev eşyası haczedildiği, dosya içeriğinden borçlu adına kayıtlı taşınmazın olmadığı, bankalarda mevduatının bulunmadığı görülmektedir. Bu halde 20.01.2014 tarihli haciz tutanağı İİK"nun 105.kadde kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olup mahkemece işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.