11. Hukuk Dairesi 2017/2197 E. , 2019/1177 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen .../03/2016 tarih ve 2015/481-2016/100 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen .../02/2019 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin...."da ikamet edip, aynı zamanda ticari faaliyette bulunan bir tacir olduğunu,...."da özel bir bankadan kredi talebinde bulunduğunda isminin bankalararası merkezi sistemde borçlarını ödemeyenlerin listesinde bulunduğu bilgisi verilerek kredi talebinin reddedildiğini, yapılan araştırma sonrası müvekkiline davalı bankanın ... ... Şubesi"nde kredi kullandırıldığını tespit ettiklerini, bu şubede müvekkilinin kesinlikle işlemlerinin bulunmadığını, müvekkilinin adı kullanılarak sahte imza atılmak sureti ile kimliği belirsiz kişilerin kredi kullandıklarını buna rağmen davalı banka tarafından müvekkili hakkında sahte evrak tanzim ederek dolandırıcılık yapma suçu ile ... Cumhuriyet Başsavcılığı"na suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının şeref ve haysiyeti ile oynandığını, ayrıca kredi borcunun kendisine ait olmadığını tespit etmek için ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açmak zorunda kaldıklarını, yapılan soruşturma sonrası müvekkilinin sözleşmede imzası bulunmadığının tespit edilip takipsizlik kararı verildiğini, neticede davacının yüz kızartıcı bir suç ile itham edilmesinin kişilik haklarını zedelediğini, aile ve çevresi ile olan ilişkilerinin bozulduğunu, bu dönemde kredi kullanamamaktan dolayı ortağı olduğu iki şirketteki hisselerini devretmek zorunda kalıp zarara uğradığını ileri sürerek, 5.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın ....02.2005 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kredi kullandırılırken istenen evrakların bankaya bizzat kredi talep eden tarafından sunulduğunu, sözleşme kurulurken müşterilerin nüfus cüzdan bilgilerinin kendilerinden alındığını, banka çalışanının kriminal uzman gibi imza incelemesi yapamayacağını, bankanın kredi borcu ödenmediği için takip yapmasının ve ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunmasının kanuni hakkını kullanmak olduğunu ve bundan dolayı tazminatla sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davacının bankacılık işlemlerinden kaynaklanan maddi ve manevi zararının tazmini amacıyla eldeki davayı açtığı davalı bankanın kurumsal kişiliğe ve araştırma organlarına sahip olmasına rağmen, özen yükümlülüğüne aykırı davranarak sahte evraklarla düzenlenen kredi sözleşmesi çerçevesinde verilen kredinin geri ödenmesi için davacı aleyhine başlattığı icra takibi ve açılan menfi tespit davası nedeniyle davacıyı vekalet ücreti ve yargılama gideri ödemek durumunda bıraktığı davacıyı maddi ve manevi zarara uğrattığı davacı vekilinin .../03/2016 tarihli duruşmadaki beyanına göre davacının 5.000,00 TL maddi tazminat isteminin ....000,00 TL"sinin yargılama gideri ve vekalet ücretine, ....000,00 TL"sinin ise kredi alacağından dolayı kaybedilen kâr mahkumiyetine ilişkin olduğu davacının kâr mahrumiyetine ilişkin maddi zararının varlığını ispatlayamadığı yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin maddi zararının ise davalı kurum tarafından ... .... İcra Müdürlüğünün 2009/9857 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip nedeniyle ödendiği bu talebin konusuz kaldığı gerekçesi ile davacının yargılama gideri ve vekalet ücreti alacağına ilişkin maddi zarar talebi karşılandığından bu talep konusuz kaldığından yargılama gideri ve vekalet ücreti alacağına ilişkin maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının kâr mahrumiyetine ilişkin maddi tazminat talebinin ispatlanamadığından reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 16/03/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı banka vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
...-Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan maddi-manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının yargılama gideri ve vekalet ücreti alacağına ilişkin maddi tazminat taleplerinin, davalı tarafça karşılandığı gerekçesi ile bu zarar kalemleri hakkında dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak, dosyada mevcut dava dilekçesi, delil listesi, davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 09.06.2009 tarihli ""...maddi kayıplarla ilgili beyanlarımız"" başlıklı dilekçe kapsamı, davacı vekilinin 01.....2015 tarihli 1. celse, ....03.2016 tarihli 4. celsede alınan beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin taleplerin, davacı tarafından davalı banka aleyhine açılan menfi tespit davası sonucu mahkemece davacı yararına hükmedilen vekalet ücreti ve davalıdan tahsiline karar verilen yargılama giderlerine ilişkin olmadığı, davacı ile vekili arasında yapılan vekalet sözleşmesi ve yapılan masraflara (yol masrafları vs.) ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının talebine yanlış anlam verilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Öte yandan, manevi tazminat zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşıakta olup, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, dosya kapsamından da anlaşıldığı üzere davacının icra takibine, ceza soruşturmasına muhatap olması, bu süreçte kredi notunun olumsuz duruma gelmesi karşısında, mahkemece, hükmedilen 5.000 TL manevi tazminat miktarı, ne somut olayın özelliklerine, ne davacının olaylardan etkileniş derecesine, ne de paranın alım gücüne uygun düşmeyecek şekilde az olup, davacı yararına daha tatminkar ve adalete uygun, makul bir manevi tazminat takdir edilmek üzere, kararın bu sebeple de davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 255,55 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.