Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2018/256
Karar No: 2020/365

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/256 Esas 2020/365 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2018/256 E.  ,  2020/365 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 13. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza
    Sayısı : 662-684


    Nitelikli hırsızlık suçundan sanıklar ..., ... ve ..."ün beraatlerine ilişkin Konya 11. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 04.07.2013 tarihli ve 842-508 sayılı hükümlerin, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 13. Ceza Dairesince 10.09.2015 tarih ve 27882-13487 sayı ile;
    "Tanık ..."ın, sanıklardan ..."in annesine ait olup adı geçen sanık tarafından kullanıldığı belirlenen ... plakalı aracın olay tarihinde iki kez katılan kuruma ait tellerin çalındığı yerde bulunduğuna dair tüm aşamalardaki tutarlı beyanları, sanıkların çelişkili anlatımları, sanıklardan ..."ün kısmi ikrarı ve diğer sanıkları suçlaması hususları dikkate alındığında atılı suçtan cezalandırılmaları yerine yazılı şekilde karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel Mahkeme ise 03.12.2015 tarih ve 662-684 sayı ile;
    "..Mahkememizce daha önce verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, bozma kararının oluş ve dosya kapsamıyla uyumlu olmadığı..." şeklindeki gerekçe ile bozmaya direnerek önceki hükümler gibi sanıkların beraatlerine karar vermiştir.
    Bu hükümlerin de katılan vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.02.2016 tarihli ve 41160 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesiyle dosya, kararına direnilen Daireye gönderilmiş, inceleme yapan Yargıtay 13. Ceza Dairesince 17.05.2018 tarih ve 295-7625 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklara atılı hırsızlık suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Katılan ... temsilcisinin, Konya ili Harmancık Mahallesi Alakova Sokak üzerinde bulunan telefon direklerinden kablo hırsızlığı yapıldığı yönünde müracaatta bulunması üzerine soruşturmaya başlanıldığı,
    Yakalama tutanağında; Alakova Sokak üzerinde bulunan direklerden gerçekleştirilen kablo hırsızlığı ile ilgili olarak tanık ..."ın ifadesi doğrultusunda başlatılan tahkikat kapsamında ... plakalı aracın İsmail Kaya Caddesi üzerinde park hâlinde görüldüğü, aracın içinden inen ..., ... ve ... isimli şahısların yakalandığı bilgilerine yer verildiği,
    Olay yeri inceleme raporunda; bahse konu yerde yapılan incelemede herhangi bir bulguya rastlanılmadığının bildirildiği,
    Anlaşılmıştır.
    Katılan kurum temsilcisi ... soruşturma aşamasında; Mevlana Türk Telekom Müdürlüğünde işletme amiri olarak görev yaptığını, 22.10.2012 tarihinde saat 21.30"da merkezde bulunan arıza sistemine Harmancık Mahallesi Alakova Sokak üzerinde bulunan kablolarda arıza olduğu bilgisinin geldiğini, ertesi gün saat 09.45 sıralarında arızayı kontrol etmek amacıyla bahse konu adrese gittiğinde Alakova Sokak üzerinde bulunan iki telefon direği arasındaki 80 metre uzunluğundaki kablonun kesilerek çalındığını tespit ettiğini, kablonun yaklaşık 1500 TL değerinde olduğunu,
    Tanık ... aşamalarda; Harmancık Mahallesi Alakova Sokak üzerinde kurbanlık hayvan beslediği bir çardağının bulunduğunu, 23.10.2012 tarihinde gece saat 03.30 sıralarında dışarıdan bir araba sesi duyduğunu, dışarıyı kontrol ettiğinde telefon direklerinin yanında ... plakalı, Nissan marka, gri renkli bir araç gördüğünü, aracın farlarını söndürüp beklemeye başladığını, bunun üzerine aracın yanına doğru gittiğini, araç içinde karanlıktan yüzlerini göremediği üç şahsın bulunduğunu, araç içindekilerin kendisini fark edince olay yerinden kaçtıklarını, aynı gece saat 04.30 sıralarında aracın yeniden olay yerine geldiğini, bu esnada bir takım sesler duyduğunu, tekrar araca doğru ilerlediğini, aracın yine olay yerinden kaçtığını, telefon kablolarının şahıslar gelmeden önce yerde olduğunu, kendisinin de hem bu kabloların çalınabileceği hem de hayvanlarının olması nedenleriyle araca dikkatli bir şekilde baktığını, ancak araçta bulunan şahısların hırsızlık yapıp yapmadıklarını görmediğini,
    Tanık ... yargılama aşamasında; sanıkların arkadaşı olduğunu, ... plakalı aracı sanık ..."in kullandığını, daha önce bu araçla birlikte gezip dolaştıklarını ancak suç tarihinde bahse konu aracın arızalı olması nedeniyle tamirde olduğunu, hırsızlık olayı ile ilgili olarak bilgisinin bulunmadığını,
    Beyan etmişlerdir.
    Sanık ... tüm aşamalarda; annesi adına kayıtlı olan ... plakalı aracı kendisinin kullandığını, 22.10.2012 tarihinde gece saatlerinde ev arkadaşı olan sanık ... ile birlikte evlerinde olduklarını, ertesi gün saat 09.00 ile 10.00 sıralarında birlikte Meram Sanayi Sitesine giderek tamirde olan aracını alıp Harmancık Mahallesinde biraz dolaştıklarını, daha sonra diğer sanık ..."ü aldıklarını, birlikte araç içinde uyuşturucu kullandıklarını, Harmancık Mahallesi Alakova Sokağı"na girip girmediklerini hatırlamadığını, araç içinde kız arkadaşını bekledikleri sırada polislerin kendilerini yakaladığını, suçlamayı kabul etmediğini,
    Sanık ... tüm aşamalarda; sanık ..."in ev arkadaşı olduğunu, 22.10.2012 tarihinde evlerinde olduklarını, ertesi gün sanık ..."in kullandığı ... plakalı aracı sanayiden alarak dolaşmaya çıktıklarını, araç içinde uyuşturucu kullandığını, daha sonra aynı gün akşam saatlerinde araç içinde polisler tarafından yakalandıklarını, Harmancık Mahallesi Alakova Sokağı"nın nerede olduğunu bilmediğini, kablo çalmadığını,
    Sanık ... soruşturma aşamasında ve sorgu hâkimliğinde; 22.10.2012 tarihinde akşam saatlerinde arkadaşları olan diğer sanıklar ile birlikte marka ve modelini hatırlamadığı araçla çarşı içinde gezdiklerini, Harmancık Mahallesi"ne hiç gitmediklerini, arkadaşlarının saat 22.00 sıralarında kendisini evine bıraktıklarını, ertesi gün öğleden sonra yine bir araya gelip araçla dolaşmaya başladıklarını, sanık ..."in kız arkadaşı ile buluşmak amacıyla İsmail Kaya Caddesi üzerinde bekledikleri sırada polislerin kendilerini yakaladığını, suçlamayı kabul etmediğini,
    Yargılama aşamasında; 22.10.2012 tarihinde mahalleden arkadaşları olan ... ve sanıklar ile ... plakalı araçla dolaşmaya çıktıklarını, arkadaşlarının gece saat 23.00 sıralarında kendisini evine bıraktıklarını, ertesi gün sanıkların yanına gelerek ellerinde bulunan makas gibi bir cismi evinin yaklaşık 500 metre ilerisinde bulunan çalılıkların arasında sakladıklarını, atılı suçu diğer sanıkların işlediğini düşündüğünü,
    Savunmuşlardır.
    Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden birisi de, insan haklarına dayalı, demokratik rejimle yönetilen ülkelerin hukuk sistemlerinde bulunması gereken, öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" şeklinde, Latincede ise "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi açısından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlak surette sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ya da gerçekleştiriliş şekli hususunda herhangi bir şüphe belirmesi hâlinde uygulanabileceği gibi, suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir. Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate veya herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkan vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Sanıklar ..., ... ve ..."nun, Konya ili Harmancık Mahallesi Alakova Sokak üzerinde bulunan, katılan kuruma ait direklerden yaklaşık 80 metre uzunluğundaki telefon kablolarını kesmek suretiyle çaldıklarının iddia edildiği olayda;
    Tanık ..."ın, 23.10.2012 tarihinde gece saat 03.30 sıralarında araba sesi duyması üzerine dışarıyı kontrol ettiğinde telefon direklerinin yanında ... plakalı, Nissan marka, gri renkli bir araç gördüğü, aracın farlarını söndürüp beklemeye başladığı, aracın yanına doğru gittiği sırada araç içinde karanlıktan yüzlerini göremediği üç şahsın kendisini fark ederek olay yerinden kaçtıkları, aynı gece saat 04.30 sıralarında aracın yeniden olay yerine geldiği, tekrar araca doğru ilerlediği, aracın yine olay yerinden kaçtığı yönünde beyanda bulunduğu anlaşılmakla birlikte, katılan kurum temsilcisinin 22.10.2012 tarihinde saat 21.30"da merkezde bulunan arıza sistemine Harmancık Mahallesi Alakova Sokak üzerinde bulunan kablolarda arıza olduğu bilgisinin geldiği şeklindeki beyanı dikkate alındığında, suça konu kabloların tanık ..."ın ... plakalı aracı olay yerinde gördüğü zaman diliminden daha önce kesilmiş olduğunun kabulünün gerektiği, kaldı ki, tanığın da, telefon kablolarının şahıslar gelmeden önce yerde olduğunu, kendisinin de hem bu kabloların çalınabileceği hem de hayvanlarının olması nedeniyle araca dikkatli bir şekilde baktığını ifade etmesi karşısında, tanığın, sanıkları telefon kablolarını keserken gördüğüne ya da yerde bulunan kabloların sanıklar tarafından alınıp götürüldüğüne dair somut ve görgüye dayalı bir bilgisinin bulunmadığı, tanığın, sadece sanıkların kendilerinin de içinde gezdiklerini kabul ettikleri ... plakalı aracı olay tarihinde suç yerinde iki kez gördüğünü beyan ettiği, bu beyandan tek başına atılı suçun sanıklar tarafından işlendiği sonucuna varılamayacağı gibi başkaca nedenle de olay yerinde bulunmaları mümkün olan sanıklar aleyhine yoruma gidilemeyeceği, nitekim, sanık ..."in de, tarih bilgileri dosya içeriğine uygun olmamakla birlikte diğer sanıklarla beraber Harmancık Mahallesi"nde araçla dolaştıklarını, araç içinde uyuşturucu madde kullandıklarını, Alakova Sokağı"na girip girmediklerini hatırlamadığı şeklinde olay yeri yakınlarında bulunduklarını kabul ettiği, olay yerinde yapılan incelemede, sanıklara ait herhangi bir delile ulaşılamadığı, suça konu eşyanın sanıklardan da ele geçirilemediği, her ne kadar sanık ... yargılama aşamasında diğer sanıkların evine gelerek makas benzeri bir aleti biraz ilerideki çalılıklara sakladıklarını ileri sürmüş ise de, saklandığı iddia edilen aletin suçta kullanılıp kullanılmadığına dair herhangi bir tespit işlemi yapılmadığı, sanığın bu beyanının atfı cürüm niteliğinde olabileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde,
    Tüm aşamalarda atılı suçlamayı kabul etmeyip suça konu kabloları çalmadıklarını savunan sanıkların üzerlerine atılı nitelikli hırsızlık suçunu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı kabul edilmelidir.
    Bu itibarla Yerel Mahkemenin sanıkların atılı suçtan beraatlerine ilişkin direnme gerekçesinin isabetli olduğuna, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin onanmasına karar verilmelidir.
    Çoğunluk görüşüne katılmayan üç Ceza Genel Kurulu Üyesi; "Sanıklara atılı suçun sabit olduğu," düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Konya 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.12.2015 tarihli ve 662-684 sayılı hükümlerindeki direnme gerekçesinin İSABETLİ OLDUĞUNA,
    2- Usul ve kanuna uygun bulunan Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükümlerinin ONANMASINA,
    3- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 22.09.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi