17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/14395 Karar No: 2016/10994 Karar Tarihi: 29.11.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/14395 Esas 2016/10994 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/14395 E. , 2016/10994 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Davacı vekili, 17/06/2011 tarihinde ... plaka sayılı aracın, davacı müvekkilinin karşıdan karşıya geçmeye çalışan eşine çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 17/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini 29.042,06 TL"ye çıkarmıştır. Davalı vekili, müvekkili tarafından davacıya kusur indirimi ile 3.829,00 TL ödeme yapılarak ibraname alınmış olduğunu, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Hukuk Genel Kurulunun 2011/17-787 esas ve 2012/92 karar sayılı kararı gereğince davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı bu nedenle kusurun davacıya yansıtılamayacağı göz önüne alınarak 29.042,06 TL destekten yoksun kalma tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Somut olayda zorunlu trafik sigortası bulunmayan ve dava dışı sürücü idaresinde bulunan motorsiklet davacının desteğine çarparak ölümüne neden olmuş, yapılan ceza yargılamasında, sigortasız motorsiklet sürücüsü tali kusurlu, davacı desteği ise asli kusurlu bulunmuş, mahkemece tarafların kusur durumu yönünden araştırma yapılmaksızın tazminat miktarının tümü yönünden dava kabul edilmiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez. Bu durumda mahkemece davalı ..."nın sorumluluğu trafik sigortası bulunmayan davalı sürücünün kusuru ile orantılı olduğundan, tarafların kusur durumu ve oranları yönünden ceza dosyasının da irdelendiği ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli şekilde bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.