20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/10644 Karar No: 2014/2894 Karar Tarihi: 06.03.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/10644 Esas 2014/2894 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2013/10644 E. , 2014/2894 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesi ile; sınırlarını bildirdiği taşınmazın müvekkiline atalarından kaldığını belirterek MK’nın 713. maddesi uyarınca müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (A) ve (C) harfleri ile gösterilen ksımlarının 212 ada 1 nolu orman parseli içinde kaldığı, (B) harfi ile gösterilen alanın ise dere yatağı olarak bırakıldığı, imar ve ihya olgusunun gerçekleşmediği, özel mülkiyete konu yerlerden olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK’nın 713. maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine yöneliktir Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 27/11/2001 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 2006 yılında kesinleşmiştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişisi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın 26.03.2008 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımlarının kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı, aynı raporda (B) harfi ile gösterilen kısmın ise 26.07.2011 tarihli jeolog bilirkişi raporuna göre dere yatağı içinde kaldığı ve dereden kazanılan yer olduğu, çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olmadığı ve davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 06/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.