Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/5862 Esas 2016/10985 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5862
Karar No: 2016/10985
Karar Tarihi: 29.11.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/5862 Esas 2016/10985 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/5862 E.  ,  2016/10985 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından dava dışı..."ye ait taşınmaza sigorta poliçesi tanzim edildiğini, sigortalı işyerinin bodrum katını 12/08/2013 tarihinde su bastığını ve içerisinde bulunan emtiaların hasarlandığını, yapılan araştırmada davalı kuruma ait şebeke temiz su borusunun patlaması sonucu olayın meydana geldiğinin tespit edildiğini, sigortalı işyeri sahibine toplam 14.958,00 TL hasar tazminatı ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 14.958,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, yargı yolu itirazında bulunmuş ve davanın esastan da reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın, o hukuk sistemine dahil yargı kollarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel koşullarından olup mahkemece resen dikkate alınması gereklidir.
    TTK.nın 18’inci maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları belirtilmiş, aynı
    Yasanın 12/II. maddesinde su, gaz, elektrik dağıtım, telefon, radyo ile haberleşme ve yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseselerin ticarethane sayılacakları hükme bağlanmıştır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca ... gibi kuruluşların, gördüğü hizmetin kamu hizmeti olmasına rağmen, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle TTK.nun 18/I. maddesi anlamında tacir sayılacağını ve tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan (TTK.nun 3. maddesi) davaya bakma görevinin adli yargının görevine girdiğini 21.09.1983 gün ve Esas 1980/II – 2721 Karar, 1983/323 sayılı kararında benimsemiştir. Her ne kadar 12.02.1959 gün 1958-17E.1959-15K sayılı idari eylemlerle ilgili bir içtihadı birleştirme kararı mevcutsa da 23.11.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2560 sayılı Yasanın hükümleri karşısında anılan içtihadı birleştirme kararının ASKİ, İSKİ ve KASKİ bakımından uygulama alanın kalmadığı sonucuna varılmalıdır. Nitekim bu hususlar, YHGK’nın 29.11.1995 gün 1995/11-647, 1043K. sayılı içtihadında da aynen kabul edilmiştir.
    Bu durum karşısında, TTK.nun 3, 11, 12/11, 14, 18/1. maddeleri ve 2560 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davalı KASKİ’nin tacir, davacının iddia ettiği olayın ise, haksız fiil niteliğinde olduğu ve tacirin haksız fiilinden kaynaklanan tazminat davasının adli yargıda bakılması gerektiği nazara alınarak işin esasına girilip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.