10. Hukuk Dairesi 2015/21251 E. , 2016/8633 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, tespit ve iptal istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın usûlden reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1479 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalılığın 31.10.2006 günü itibarıyla sona erdiğinin ve 01.02.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanarak yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğinin tespiti ile 31.10.2006 gününden itibaren tahakkuk ettirilen sigorta prim borcunun iptali istemlerine ilişkin olarak 02.10.2014 tarihinde açılan işbu davada mahkemece yapılan yargılama sonunda, Kuruma başvuru yapılması yönündeki dava koşulu yerine getirilmediği gerekçesiyle dava usulden reddedilmiştir.
11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 3. fıkrada, 5510 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti istemleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurulmasının zorunlu olduğu, diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan başvuruya 60 gün içinde Kurumca cevap verilmediği takdirde talebin reddedilmiş sayılacağı, Kuruma karşı dava açılabilmesi için istemlerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılmasının koşul olduğu, Kuruma başvuruda geçirilecek sürenin zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmayacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesinde, mahkemenin, dava koşullarının var olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, tarafların da dava şartı eksikliğini her zaman ileri sürebilecekleri, bu türden eksikliğin belirlenmesi durumunda davanın usulden reddedileceği, ancak, dava koşulu eksikliğinin giderilmesi olanaklı ise bunun tamamlanması için mahkemece kesin süre verileceği ve bu süre içinde eksiklik giderilmediği takdirde davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usûlden reddedileceği açıklanmıştır.
Yukarıdaki yasal mevzuat ışığında yapılan değerlendirmede, 5521 sayılı Kanunun 7/3. maddesindeki düzenlemede öngörülen, dava öncesinde Kuruma başvuruda bulunma zorunluluğunun dava koşulu niteliğinde olduğu, düzenleme yürürlüğe girdiği tarihten itibaren anılan koşul yerine getirilmeksizin dava açılamayacağı belirgin ise de söz konusu şart eksikliğinin yargılama aşamasında giderilmesi olanaklı bulunduğundan ve özellikle 6100 sayılı Kanunun “Usûl ekonomisi ilkesi” başlığını taşıyan 30. maddesinde yer alan, hâkimin, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu yönündeki hüküm de dikkate alındığında bu dava koşulunun tamamlanması için süre verilmeli, mahkemece bu kapsamda Kuruma başvuruda bulunması için davacı tarafa kesin süre tanınıp elde edilecek sonuca göre ve gerektiğinde yargılama sürdürülerek karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, yargılama aşamasında giderilmesi olanaklı başvuru şartı eksikliği yönünden değinilen 115. maddede öngörülen yöntem izlenmeksizin davanın usulden reddedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, oyçokluğuyla 26.05.2016 gününde karar verildi.
K A R Ş I O Y
10.09.2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun"un 64. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7/3. maddesi ile "31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz" hükmü getirilmiştir.
10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun"un 64. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7/3. maddesi ile getirilen hükmün dava şartı olduğu, 1479 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalılık sürelerinin ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemli eldeki davanın, yasanın yürürlüğünden sonra açıldığı, davacının Kuruma müracaatının olmadığı konularında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Daire çoğunluğu ile aramızdaki ihtilaf, bu dava şartı eksikliğinin sonradan tamamlanıp tamamlanamayacağı konusundadır.
Yeni düzenleme, iş mahkemelerinin iş yükünün azaltılması amacıyla getirilmiş olup; sigortalı uyuşmazlığın çözümü için önce Kuruma müracaat edecek, Kurum talebine olumsuz cevap verirse veya belli bir süre sessiz kalırsa ancak dava açılabilecektir. İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine getirilen düzenleme, önce Kuruma müracaat ile ihtilafın oluşması şartını aradığı için bir dava şartıdır.
Dava şartları 6100 sayılı HMK’nun 114"üncü maddede sınırlı olarak sayılmıştır. Çoğunluk görüşünde somut olayın 114"üncü maddede sayılan hangi dava şartlarından olduğu hususu açıklığa kavuşturulmamıştır. Azınlık görüş olarak tarafımızdan bunun hukuki yarar dava şartı olduğu savunulmaktadır.
Dava şartı olan hukuki yarar, davanın açılması anında mevcut olmalıdır. Gelecekteki bir hukuki yarar için dava açılamaz. Davacı tarafından dava açılırken mahkemeden hukuki koruma istediğinde, korunmaya değer bir yararı olmalıdır.
İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine getirilen düzenleme ile dava açılabilmesi için önce sigortalı ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında uyuşmazlık bulunması şartı aranmıştır. Bu uyuşmazlık ise Kurumun istemi reddetmesi veya reddetmiş sayılması ile oluşur. Bunun için de Kuruma müracaat zorunludur. Sigortalının henüz Kurumca reddedilmiş bir talebi yokken, Kurumun talebini reddetme ihtimaline binaen dava açılmasında hukuki yarar yoktur.
Hukuki yarar dava şartı mevcut olmadan dava açılması halinde, mahkemece davacıya süre verilerek, hukuki yarar için uyuşmazlık çıkmasını ve dava şartı eksikliğinin giderilmesi de usulen mümkün değildir. Zira Kurum, sigortalının talebini kabul ederse uyuşmazlık çıkmayacak, hukuki yarar hiç oluşmayacak ve dava açılamayacak, eğer davacının talebi kabul edilmez ise de uyuşmazlık bu talebin ret edildiği tarihte çıkmış olacağından, dava tarihi itibariyle hukuki yarar dava şartı yine gerçekleşmemiş olacaktır.
Somut olayımızda bulunan dava şartı hukuki yarar yokluğudur. Çünkü henüz taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu dava şartı, mahkeme tarafından uyuşmazlığın oluşması için belli bir süre verilerek giderilemez. Yani, HMK’nun m. 115/2 maddesinde düzenlenen sonradan giderilebilecek dava şartlarından değildir. Mahkemenin davayı reddetmeyip elinde bekletmesi, yasanın çıkış gerekçesine ve davaların azaltılmasına yönelik çıkarılan bu kanunun amacına da uygun düşmez.
Henüz uyuşmazlık oluşmadığından dava şartı olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın (usulden) reddine dair mahkeme kararı doğru olduğundan onanması gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılmıyorum.