11. Ceza Dairesi 2019/3702 E. , 2020/2798 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge düzenlemek
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık hakkında "2007 takvim yılında sahte belge düzenlemek" suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
Sanığa yüklenen “2007 takvim yılında sahte belge düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre tabi olduğu 5237 sayılı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle suç tarihi olan 31.12.2007 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
II-Sanık hakkında "2008 takvim yılında sahte belge düzenlemek" suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
Şahinbey Vergi Dairesi Müdürlüğü‘nün 316 081 2501 vergi kimlik numaralı mükellefi olan sanığın, 2008 takvim yılında POS cihazlarını kullanım amaçları ve sözleşme koşulları dışında, kredi kartı sahiplerinin nakit ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kullandıktan sonra, bu faaliyetini gizlemek amacıyla sahte fatura düzenlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın aşamalarda alınan savunmalarında, iş yeri ile fiilen akrabası olan ...‘in ilgilendiğini, bu kişiye vekalet verdiğini, düzenlenen sahte faturalar ile kendisinin bir ilgisinin bulunmadığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi ile sanık müdafinin 19.06.2015 tarihli celsede esas hakkındaki savunmasında ve 21.08.2015 tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinde ... hakkında suç duyurusunda bulunduklarını bildirmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1-Sanık müdafinin savunması doğrultusunda, ... hakkındaki suç duyurusu akıbetinin araştırılması,
2-UYAP üzerinden yapılan sorgulamada, Gaziantep 10. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 03.03.2015 tarihli 2013/226 Esas ve 2015/148 Karar sayılı dosyası kapsamında, sanığın tefecilik suçundan yargılandığının anlaşılması nedeniyle, mümkün olması halinde bu dosyanın getirtilerek incelenmesi, bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya eklenmesi,
3-Sanığın savunmasında ismi geçen ...‘in duruşmaya celbi ile CMK‘nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla bilgisine başvurulması,
4-Sanık tarafından düzenlendiği iddia olunan fatura asıllarının dosyaya getirtilmesi, faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığın veya ...’in eli ürünü olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması,
5-Faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığın veya ...’in eli ürünü olmadığının belirlenmesi halinde; kredi kartları kullanılan ve 02.10.2012 tarihli ve 2012-A-2910/16 sayılı Vergi Suçu Raporunda kısaltılmış isimlerine yer verilen kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespitiyle duruşmaya celp edilmeleri, CMK‘nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak sanığın savunması doğrultusunda tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması, sanığın tanıyıp tanımadıkları, işyeri ile sanığın fiilen ilgilenip ilgilenmediği hususlarının ayrıntılı olarak sorulmasından sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
6-Kabule göre de;
a)Sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin, düzenlenen en son fatura tarihi olarak belirlendiği, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b. maddesinde “üç yıldan beş yıla” kadar hapis cezası öngörüldüğü nazara alındığında, 2008 takvim yılında düzenlenen tüm faturaların tarih ve ayrıntı bilgileri sorulmak suretiyle suç tarihinin ve buna göre uygulanacak kanun maddesinin tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.