18. Ceza Dairesi 2015/17900 E. , 2016/13942 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, yaralama, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Hakaret suçundan sanık ... hakkında verilen kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanığın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Sanık ... hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz incelemesinde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede:
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
3- Sanıklar ... ve ... hakkında yaralama ile sanık ... hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
a- Sanık ...’ın hüküm tarihinden sonra 08.05.2015 tarihinde öldüğünün UYAP"tan temin edilen nüfus kayıt örneğinden anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
b- Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma ya da aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunma eylemini bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda, sanık ...’ın, katılan ...’in evinin balkonuna bir kere taş fırlatması şeklindeki eyleminde, sanığın sırf huzur ve sükunu bozmaya yönelik kastının olup olmadığı ve suçun oluşması için gerekli olan ısrar unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle sanık ...’ın, mahkumiyetine karar verilmesi,
c- Taraflar arasında yaşanan tartışmada ilk olarak sanık ..."in, sanık ..."a yumruk attığı bunun üzerine sanık ...’in de, sanık ..." in boğazını ve elini sıktığı, daha sonra sanık ...’in oğlu olan ...’nin ..." e sopa ile vurduğunun kabul edildiği somut olayda sanık ... hakkında TCK"nın 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan, soyut ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
c- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı ve sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22.06.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.