3. Hukuk Dairesi 2017/3105 E. , 2017/15828 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, davacılara ait dükkanın 01.07.2007 tarihli ve 10 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile davalıya kiralandığını, sözleşmeye göre kira bedelinin yıllık olarak ve her yılın başında ilk 5 gününde peşin olarak ödeneceğinin belirlendiğini, davalının 23.01.2014 tarihli ihtarla sözleşmenin feshedileceğini bildirerek ve 31.05.2014 tarihinde anahtarları teslim edip, kira sözleşmesini süresinden önce feshettiğini, davalının tahliye tarihine kadar olan kira bedelini ödediğini, ancak 2014 yılına ait olan bakiye 116.482,97 TL lik kira borcunu ödemediğini, ayrıca ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/102 ... sayılı dosyasında yapılan delil tespiti sonucu sunulan bilirkişi raporu ile de taşınmazın ayıplı ve hasarlı olarak teslim edildiğinin tespit edildiğini, taşınmazın eski hale getirilmesi için uğranılan zararın 92.226,40 TL olduğunu belirterek bu zarardan dolayı şimdilik 5.000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, bildirim yükümlülüğünün süresinde yerine getirilmemiş olması karşısında muaccel olan 2014 yılına ait bakiye 116.482,97 olan kira alacağından dolayı da şimdilik 5.000 TL lik kısmının 01.01.2014 muacceliyet tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; kiracı şirket tarafından işyerine bir çok faydalı masraf yapıldığını, yapılan faydalı masraflar dikkate alınmadan binanın tamamı için tadilat maliyeti çıkarıldığını bu nedenle, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini sözleşmenin özel şartlar 5.2. maddesine göre, kiracının kira sözleşmesinin süresinin sona ermesi ile bağlı kalmaksızın, sözleşmeyi 3 ay öncesinden yazılı olarak haber vermek ve peşin yaptığı kira ödemelerini
istememek kaydıyla dilediği zaman feshedebileceğini, kiralayan fesih sebebiyle kiracıdan her ne nam altında olursa olsun herhangi bir talepte bulunmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının hor kullanma ve eski hale getirme tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık ilkesi esas olup taraflar serbest iradeleri ile oluşturdukları kira sözleşmesi ile bağlıdır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 316. (BK 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334. (BK 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiraya verene teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur.
Taraflar arasında 01.07.2007 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı ve kiralanan taşınmazın 31.05.2014 tarihinde tahliye edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar 5.2. maddesinde "işbu sözleşmenin süresinin sona ermesi ile bağlı kalmaksızın sözleşmeyi 3 ay öncesinden yazılı olarak haber vermek kaydıyla ve peşin yaptığı kira bedelini istememek kaydıyla sözleşmeyi dilediği zaman feshedebilir. Kiralayan fesih sebebiyle kiracıdan her ne nam altında olursa olsun her hangi bir talepte bulunmayacaktır. Ancak bu takdirde kiracı mütemmim cüz haline gelmiş ilaveler hariç taşınabilir demirbaş ve dekorasyonunu alabilir." hükmü kararlaştırılmıştır. Tarafların özgür iradesi ile belirlenmiş bu şartlar geçerli olup tarafları bağlar.
Davacı tarafından ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/102 ... sayılı tespit dosyasında, kiralananın eski hale getirilmesi için 92.226,40 TL masraf olacağı belirtilmiştir. Mahkemece delil tespiti raporu esas alınarak hüküm verildiği görülmüştür. Davalı, tespit bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. İtiraza uğrayan delil tespiti bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru değildir. Bu durumda Mahkemece, gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişilerden rapor alınarak normal kullanımdan kaynaklı yıpranmalar dışında eski hale getirme bedellerinin belirlenip yıpranma payı da düşülüp hor kullanma ve eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerekirken itiraza uğrayan tespit raporu ile yetinilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlere davalı yararına hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.