12. Ceza Dairesi 2014/18581 E. , 2015/6681 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın taksirli eylemi sonucu yaralanan ... ve ..."ın şikayetçi olmalarına rağmen ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 2012/759 nolu 14.08.2012 tarihli iddianame ile sanık hakkında katılan ..."a yönelik taksirle yaralama eyleminden dolayı ... Sulh Ceza Mahkemesi"ne dava açılması üzerine, mahkemece sanığın eylemi sonucu birden fazla kişinin yaralandığı bu nedenle TCK"nın 89/4. maddesinde düzenlenen “birden fazla kişiyi taksirle yaralama suçunun oluştuğu, sanığın taksiri nedeniyle müşteki ve diğer sanığın yaralandığı, sanık ... hakkında müştekinin şikayetten vazgeçtiği dikkate alındığında, sanığın taksiri nedeniyle birden fazla kişiyi yaralamış olduğu, eyleminin sübutu halinde hakkında TCK" nın 89/4. maddesinin uygulanma ihtimali bulunduğu ve bu suça ilişkin yargılama yapmak, delilleri toplamak, lehe olan yasayı belirlemek durumunun üst dereceli Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de, Ceza Genel Kurulunun ve Özel Dairelerin müstekar kararları ve Dairemizin 20.01.2014 gün ve 2013/1178 - 2014/941 sayılı kararında belirtildiği üzere, mahkemelerin iddianame kapsamında kalan ve dava konusu edilen eylemden dolayı hüküm kurabileceği, bu kapsamda görevsizlik kararının da ancak dava konusu edilen fiille sınırlı verilebileceği, dava konusu edilmeyen bir eylemin görevsizlik kararına konu edilmesi halinde, bu konuda dava açıldığının kabul edilemeyeceği, aksi uygulamanın davasız yargılama olmaz ilkesine açıkça aykırılık oluşturacağı gözetilmeksizin, ..."ında yaralanması nedeniyle TCK"nın 89/4. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken eylem nedeniyle, suç duyurusunda bulunularak, kamu davası açılması sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi yerine, dava konusu edilmeyen bir fiile dayalı olarak verilen görevsizlik kararına istinaden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 16/04/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Sanık ... ile sanık ... hakkında mağdur ..."ı taksirle yaraladıklarından bahisle TCK"nın 89/1. maddesi gereğince cezalandırılmaları talebiyle Sulh ceza mahkemesine kamu davası açılmıştır.
Duruşma sırasında sanık ..."da yaralandığını ve sanık ..."dan şikâyetçi olduğunu belirtmesi ve soruşturma aşamasında da şikâyetçi olması nedeniyle mahkemece CMK"nın 4 ve 5. maddeleri gereğince sanık ...’ın TCK"nın 89/4. maddesi gereğince cezalandırılması talebiyle görevsizlik kararı verilerek dosya Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmiş ve sanığın TCK"nın 89/4. maddesi gereğince mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Dairemizin çoğunluğunca bozma kararında dile getirilen gerekçelerle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Aşağıdaki gerekçelerle bozmanın yerinde olmadığını düşündüğümüzden sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.
Şöyle ki,
1-TCK’nın 89/4. maddesi "Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması” halindeki suçu düzenliyor. Ancak adalet düşüncesi ile yaralıların şikâyetten vazgeçmeleri, diğer koşulların da bulunması halinde şikâyetçi olan bir yaralının kalması halinde cezalandırılmanın TCK’nın 89/1,2 veya 3- fıkraya göre yapılması kabul edilmiştir. Benzeri uygulama TCK’nun 85/2.maddesinde de yapılmaktadır. Uygulama kanunilikten ziyade adaletli olma düşüncesine dayanmaktadır. (Bu konudaki görüşler için bakınız, Mehmet TAZE, Taksirli Öldürme İle Birlikte Bir Ya Da Birden Fazla Kişinin Yaralanması Halinde Görevli Mahkemenin Tesbiti Ve Uzlaşmaya İlişkin Hükümlerin Uygulanması, Adalet Dergisi, 33.Sayı - Ocak 2009. Hasan DURSUN; Taksirle Ölüme Sebebiyet Verme Suçunda Görevli Mahkeme Ve Bu Hususta Verilen Bazı Yargıtay Kararlarının Eleştirisi, Adalet Dergisi, 39.Sayı - Ocak 2011)
2- Ceza Muhakemesi Kanunun 225.maddesi “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.”
Kanunun bu düzenlemesi ile hükmün konusu iddianamede sınırları çizilen eylemle ilgilidir.
Bunun sonucu olarak
a-İddianamede kim hakkında dava açılmışsa ancak o kimse hakkında karar verilir.
b-İddianamede sanığın kime karşı suç işlediği belirtilmişse ancak ona karşı işlediği suçtan hüküm kurulur.
c-İddianamede hangi eylem hakkında dava açılmışsa ancak o eylemden dolayı hüküm kurulur.
Kısaca iddianamede kim hakkında, kime karşı ve hangi olay hakkında dava açılmışsa hükümde bunlar hakkında kurulur.
İddianamede anlatılan olay iki sanığın karıştığı trafik kazası ve bunun sonucu olarak taksirle yaralama suçudur. Bu durumda iddianamede gösterilen suç "taksirle yaralama" iddianame yerine geçen görevsizlik kararında da suçun daha ağırlaşmış hali olarak belirtilen suç “taksirle yaralama” ve nihayet mahkûmiyet hükmünde karar verilen suç “taksirle yaralama” Bu durumda iddianame yerine geçen görevsizlik kararında suç gösterilmiş olup, CMK"nın 225. maddesine aykırı bir durum bulunmamaktadır. Görevsizlik kararı CMK"nın 4, 5 ve 6. maddelerine de uygundur.
3- Dosyada, suç duyurusu yapılacak yeni bir suç ortaya çıkmamış ki yeniden suç duyurusu yapılıp sonucu beklensin. Kaldı ki yeni CMK sisteminde ek iddianame düzenletmek diye bir uygulama kabul edilmemiştir. Bu aşamada Cumhuriyet savcısının yapacağı bir işlem yoktur. Savcılık makamı tekrar TCK 89/4.maddeden mi dava açacak, zaten iddianame yerine geçen görevsizlik kararında bu gösterilmiş, Yargılamanın tek oturumda bitirilmesini öngören bir ceza adalet siteminde yargılamayı uzatacak ve sonucu belli olmayacak uygulamalara girmenin de anlamı yoktur. (Bakınız, Mustafa ALBAYRAK, Yeni Ceza Yargılamasında Ek İddianame Düzenlenmesi Sorunu, Terazi Hukuk Dergisi, Sayı: 33, Mayıs, 2009 Vahit Bıçak, Suç Muhakemesi Hukuku, 2.B, 2011, CGK, 02.10.2012/1020-1799, 3.CD, 29.6.2009/27-13450)
Kısaca, iddianamede belirtilen suç ve sanık hakkında suç vasfının daha ağırlaşması ve görevli mahkemenin değişmesi nedeniyle görevsizlik kararı veren ve iddianame yerine geçen görevsizlik kararındaki suçtan mahkûmiyet kararı veren mahkemenin uygulaması yerinde olduğundan sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşlerine katılmıyoruz.