20. Hukuk Dairesi 2014/234 E. , 2014/2859 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Muğla Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2013
NUMARASI : 2006/84-2013/8
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2006 yılında yapılan kadastro sırasında çekişmeli Y,,, Köyü 331 ada 2 parsel sayılı 5852.92 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, hali arazi niteliğinde Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı, taşınmazın bitişiğinde yer alan 331 ada 1 parselle birlikte 1950"li yıllarda M.. K... isimli kişi tarafından imar ve ihya edilerek tarla niteliğinde zilyet olunduğu, 1999 yılında harici senetle kendisinin bu kişiden satın aldığını ileri sürerek, tesbitin iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne, tesbitin iptaliyle tarla niteliğinde davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Karar Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itirazdan kaynaklanmaktadır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1966 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahdidin aplikasyonu ve 2/B madde uygulaması ile Y... Köyü sınırları içinde bulunan ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları yapılmış; sonuçları 17/ 04/ 2003 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu ve kazanma koşullarının da davacı yararına oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki; mahkemece, taşınmaz başında tesbit bilirkişileri dinlenmemiş, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar - ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, en eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritaları ile kadastro tespit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliği, konumu ve kullanım durumu anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmemiştir. Kaldı ki; dosya arasında bulunan ve keşif sırasında mahkeme heyeti huzurunda çekildikleri anlaşılan fotoğraflar da taşınmazın ekonomik amacına uygun bir biçimde tarımda kullanıldığı hususunda duraksama yaratmaktadır.
Tarım ve orman bilirkişisi tarafından taşınmaz üzerinde yer yer küme halinde; yer yer de dağınık ve sıra halinde karaçam ağaçlarının varlığından söz etmişlerse de, bu ağaçların taşınmaz üzerindeki yoğunluğu, kapalılığı, dağılımı ve yaşları ayrıntılı bir biçimde açıklanmamıştır.
O halde; dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler Ziraat Fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita - kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu ve tespit bilirkişileri aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar - ihya ve ekonomik amacına uygun bir zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı, taşınmaz üzerinde bulunduğu belirtilen karaçam ağaçlarının yoğunluğu, kapalılığı, dağılımı ve yaşları ayrıntılı bir biçimde açıklanmalı ve oluşacak sonuç gereğince bir hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 06/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.