2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/359 Karar No: 2014/10775
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/359 Esas 2014/10775 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/359 E. , 2014/10775 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çay Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :10.10.2013 NUMARASI :Esas no:2012/425 Karar no:2013/477
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından her iki dava yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden incelemenin duruşmalı yapılması talebiyle temyiz edilmiş ise de, duruşma isteyenin, buna ilişkin gideri yatırmadığı anlaşıldığından, duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü Terk sebebine dayanan boşanma davasının reddedilebilmesi için, terkte haklı olmak yetmez. Usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen ortak konuta ve aile birliğine haklı bir sebeple dönmemenin gerçekleşmiş olması gerekir. Koca, 19.12.2011 günü notere başvurarak eşinin eve dönmesi için ihtar edilmesini (TMK.md.164) istemiş, istek doğrultusunda verilen ihtar kararı 23.12.2011 tarihinde kadına tebliğ edilmiştir. İhtar Türk Medeni Kanunun 164. maddesi ile 27.03.1957 tarihli 10/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına uygun ve geçerlidir. Kadın haklı sebeple ortak konuta dönmediğini ispatlayamamış, ihtara uymamakta haklı olduğuna dair bir delil getirmemiştir. Yukarıda değinildiği gibi terkte haklı olmak, usulüne uygun ihtara uymama hakkı vermez. Öte yandan, herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken, dürüstlük kuralına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz (TMK.md.2). Kadının ortak konutu 2002 yılı Ağustos ayında terk ettiği anlaşılmakladır. İleri sürdüğü sebeple boşanma davası açma imkanı varken, bekleyip kocası tarafından kendisine ihtar çekilip aleyhine terk hukuki sebebine dayalı olarak dava açılmasından sonra 23.08.2012 tarihinde terkteki haklılığa dayanak dava ikame etmesi az önce açıklanan dürüstlük kuralına aykırıdır ve hukukça korunamaz. Bu sebeple davalı-davacı (kadın) tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine dayanan boşanma davasının reddine, koca tarafından açılan terk sebebine dayanan boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen kadının davasına yönelik davacı-davalı (koca)"nın temyiz itirazları ile davalı-davacı (kadın)"ın temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 12.05.2014 (Pzt.)
KARŞI OY YAZISI
Davacı erkek eş "terk edilen eş" değil "terk eden" konumdadır. YHGK, 4.11.2009, 2009/402 esas, 2009/484 karar sayılı emsal karara göre davacı eşin dava açma hakkı bulunmadığından terk sebebiyle açılan boşanma davasının reddi bu sebeple sonuç olarak doğrudur. Bu nedenle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.