Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/17531
Karar No: 2020/2795
Karar Tarihi: 08.06.2020

Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Kullanmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/17531 Esas 2020/2795 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2017/17531 E.  ,  2020/2795 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Kullanmak
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Bafra Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 26.02.2014 tarihli 2014/58 Soruşturma ve 2014/354 Esas sayılı iddianamesi ile sevk maddesi bölümünde “Vergi Usul Kanunu 359/b, TCK 53“ yazılmış olmakla birlikte, iddianame anlatımı doğrultusunda Samsun Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı 1 No’lu Rapor Değerlendirme Komisyonu’nun 25.12.2013 tarihli ve 2013/178 sayılı mütalaası ile ekinde vergi suçu raporuna uygun olarak “2008 takvim yılında sahte belge kullanma” ve “defter-belge gizleme” suçlarından kamu davası açıldığı halde, Mahkemece gerekçe kısmında yalnızca sahte fatura kullanma suçuna ilişkin inceleme tespitlerde bulunulmak suretiyle, atılı eylemin “2008 takvim yılında muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma” suçunu oluşturduğu kabul edilerek, sanığın VUK’nin 359/a-2 ve TCK’nin 62. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiğinin dolayısı ile defter belge gizleme suçundan hüküm kurulmadığının anlaşılması karşısında, Mahkemece hüküm kurulmayan “defter-belge gizleme” suçundan mahallinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüş; hüküm kurulmadığı kabul edilen bu suça yönelik, tebliğnamede belirtilen bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.


    ... Turizm Sey. Nak. Oto. Mad. Ltd. Şti. yetkilisi olan sanığın, “2008 takvim yılında muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma“ suçunu işlediğinin kabul edildiği olayda; sanığın, vergi incelemesi sırasında alınan beyanında ...‘a ait olan faturaları Merzifonda bulunan ...Petrol isimli iş yerinden akaryakıt alışverişi karşılığında aldıklarını ve ödemelerin çek ile yapıldığını beyan etmek suretiyle üzerine atılı suçlamaları kabul etmemesi, Samsun Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı‘nın 24.12.2013 tarihli ve 2013-A-1611/49 sayılı Vergi Suçu Raporunda faturaları düzenlediği bildirilen ... hakkında tanzim edilen herhangi bir vergi suçu raporundan söz edilmemesi, ... ile ...Petrol isimli işyeri arasında bir bağlantı bulunup bulunmadığının araştırılmadığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi bakımından;
    1-Gerçek bir ticari ilişkiye dayanmadığı iddia olunan faturaları düzenleyen ... hakkında herhangi bir vergi suçu raporu düzenlenip düzenlenmediğinin katılan kurumdan sorulması, düzenlendiğinin tespiti halinde, bu raporun dosyaya getirtilmesi;
    2-... ile ...Petrol isimli iş yeri arasında bağlantı olup olmadığının tespit edilmesi,
    3-... hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyası getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikal ettirilmesi,
    4-Gerektiğinde faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesap hareketleri ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, düzenleyicinin yeterli mal girişi olup olmadığı da dikkate alınarak, faturaları düzenleyen mükellef ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, çekle yapıldığı belirtilen ödemelere ilişkin banka hesap ekstreleri de temin edilerek, ödemelerin muvazaalı olup olmadığının tespitine çalışması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
    5-Kabule göre de;
    a)Sanık hakkında, Samsun Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı 1 No’lu Rapor Değerlendirme Komisyonu’nun mütalaası ve ekindeki vergi inceleme raporuna uygun olarak "2008 takvim yılında sahte belge kullanma" suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 359/b. maddesinde düzenlenen “sahte belge kullanmak“ ile 359/a-2. maddesinde düzenlenen "muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma" suçlarının birbirinden farklı ve bağımsız suçlar olduğu, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma suçunun oluşabilmesi için taraflar arasında gerçek bir mal veya hizmet alışverişinin bulunması, ancak alışveriş miktar veya mahiyetinin gerçekte olduğundan farklı gösterilmesinin gerektiği; somut olayda ise, sanığın farklı bir mükelleften gerçekleştirdiği gerçek alışlarını, sahte faturalarla belgelendirdiğinin iddia olunması sebebiyle, sanığın eyleminin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 359/b. maddesinde düzenlenen sahte belge kullanmak suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgıya düşülerek sanık hakkında VUK’nin 359/a-2. maddesi uyarınca mahkûmiyet hükmü kurulması,
    b)08.02.2008 tarihli ve 26781 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/a-2. maddesindeki “1 yıldan 3 yıla” kadar olan hapis cezasının alt sınırının, 03.07.2009 tarihli ve 27277 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5904 sayılı Kanunun 23. maddesiyle "18 ay" olarak değiştirildiği; somut olayda suç tarihinin “25.10.2008” olması ve hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle tayin edildiğine dair bir kabulün de bulunmaması karşısında, sanık hakkında “18 ay” üzerinden uygulama yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
    c)”25.10.2008” olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “2008” olarak eksik yazılması, yasaya aykırı
    d)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 08.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi