7. Hukuk Dairesi 2015/5782 E. , 2016/4673 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine.
2-Avukatlık (vekâlet) ücreti, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323/1-ç maddesinde açıkça belirtildiği üzere yargılama giderlerindendir. Bu itibarla, diğer yargılama giderleri gibi müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı bir surette bağlı feri haklardandır. Feri hakların sonuçlandırılması ve karara bağlanması, asıl hakkın sonuçlandırılmasına ve karar verilmesine bağlı olacaktır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesine göre, hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunludur. Bu nedenle davaların birleştirilmesi durumunda, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, her bir dava hakkında o davaya ilişkin avukatlık ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması gereklidir.
Gerek yasal, gerekse hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle davanın kısmen kabul edilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım yönünden davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilip edilmeyeceği önem kazanmaktadır. Konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, Dairemizce fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden indirim yapılması durumunda, reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir. Bu itibarla, Borçlar Kanununun 43, 44, 161/son ve 325/son maddelerinin uygulanmasından kaynaklanmış olsa dahi, kısmen reddedilen miktar için davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilemez.
Somut olayda mahkemece, davacı taleplerinin ıslah edilen değerler üzerinden kabul edilerek hüküm kurulduğu, reddedilen kısmın sadece fazla mesai alacağından yapılan takdiri indirim nedeniyle olduğunun anlaşılmasına göre davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesi hatalı olup karar bozulmalıdır .
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hüküm fıkrasının avukatlık ücreti ile ilgili “Hakkaniyet indirimi sebebiyle reddedilen kısım ayrı tutularak reddedilen miktar üzerinden tarife hükümlerine göre hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 29.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.