11. Ceza Dairesi 2019/3240 E. , 2021/4253 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık, Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafilerinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanık müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
B) Kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafilerinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkeme’nin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafilerinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanık hakkında TCK"nin 158/l-e maddesi uyarınca verilen 3 yıl hapis ve 58.917,54 TL adli para cezasından TCK’nin 168/1. maddesi gereğince 2/3 oranında indirim yapılırken, hapis cezasının 1 yıl 3 ay yerine, 2 yıl 6 ay olarak para cezasının 19.639,18 TL yerine 39.278,36 TL olarak belirlenmesi ve buna bağlı olarak TCK’nin 62. maddesi uygulamasıyla sonuç cezanın “1 yıl 15 gün hapis ve 16.365,98 TL” yerine “2 yıl 1 ay hapis ve 32.731 TL adli para cezası” olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2- Fazla ceza tayini nedeniyle, adli sicil kaydında engel sabıkası bulunmayan sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul etmesi de göz önüne alınarak; hükümden önce, 08.02.2008 gün ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin ve TCK"nin 51. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması, yasaya aykırı,
3- 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.