19. Ceza Dairesi 2015/14 E. , 2015/991 K.
"İçtihat Metni" Karayolları Taşımacılık Kanunu’na muhalefet suçundan .... A.Ş. hakkında, 319,00 Türk Lirası idari para cezası uygulanmasına dair 05.10.2012 tarihli ve sayılı idari yaptırım kararına karşı yapılan başvurunun reddine ilişkin... Sulh Ceza Mahkemesinin 11.11.2013 tarihli ve 2013/396 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 23.05.2014 gün ve 35845 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.06.2014 gün ve KYB. 2014/201420 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre;
1- İdari yaptırım kararına karşı başvuru dilekçesi ekinde İdarî yaptırım kararına ilişkin mevcut bilgi ve belge sunulmakla mahkemesince buna ilişkin tutanak ve cevap, merciinden istenmeden 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 28. maddesinde yer alan " 2- Başvurunun usulden kabulü halinde mahkeme dilekçenin bir örneğini ilgili kamu kurum ve kuruluşuna tebliğ eder. (3) İlgili kamu kurum ve kuruluşu, başvuru dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde mahkemeye cevap verir. Başvuru konusu idari yaptırıma ilişkin işlem dosyasının tamamının bir örneği, cevap dilekçesi ile birlikte mahkemeye verilir. Mahkeme, işlem dosyasının aslını da ilgili kamu kurum ve kuruluşundan isteyebilir. Cevap dilekçesi, idari yaptırım kararına karşı başvuruda bulunan kişi sayısından bir fazla nüsha olarak verilir. (4) Mahkeme, başvuruda bulunan kişilere cevap dilekçesinin bir örneğini tebliğ eder; talep üzerine veya re"sen tarafları çağırarak belli bir gün ve saatte dinleyebilir. Dinleme için belirlenen günle tebligatın yapılacağı gün arasında en az bir haftalık zaman olmasına dikkat edilir. Dinleme sırasında taraflar veya avukatları hazır bulunur. Mazeretsiz olarak hazır bulunmama, yokluklarında karar verilmesine engel değildir. Bu husus, tebligat yazısında açıkça belirtilir”, hükmüne aykırı şekilde dilekçe ekinde idari yaptırım tutanağının tarihi ve tebliğ tarihi belirtildiği hâlde bu tutanak ve idari yaptırım kararı merciinden getirtilip incelenmesi, başvurunun ya da itirazın usule uygun olmasının tespiti durumunda, işin esasına girilerek idari yaptırım kararının hukuka uygunluğunun araştırılması ve denetlenmesi gerekirken diğer belgelerin eklenmediğinden bahisle yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde,
2- 06.04.2011 tarihli ve 27897 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanan Karayolları Trafik Kanunu Hükümleri Gereğince Uygulanan İdari para Cezalarının Tahsilinde ve Takibinde Uygulanacak Usul ve Esaslar ile Kullanılacak Alındılar, Tutanaklar ve Defterler Hakkında Yönetmeliğin 15/2. maddesine göre, süresinde ödenmeyen ve kesinleşen idari para cezaları, 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 54. maddesinde ise, ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı 55. maddesinde de amme alacağı vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağının hükme bağlanmış, diğer taraftan, 5326 sayılı Kabahatler Kanunun 3. maddesinde, bu Kanunun; a) idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, b) diğer genel hükümlerinin, idari para cezası-veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı ifade edilmiştir.
Ödeme emri düzenlenebilmesi için "kesinleşmiş bir amme alacağının" mevcut olmasının gerektiği, ödeme emrine karşı ileri sürülebilecek itiraz haklarının sınırlı olup bu itirazlar arasında borcun esasına ilişkin hukuka aykırılık halleri bulunmadığı, öte yandan ödeme emrine karşı açılan davanın esastan daha çabuk tamamlanması ve aleyhe sonuçlanması halinde, bilahare ihbarname ile ilgili davanında lehe sonuçlanması durumunda infazda karmaşaya da neden olunabileceği, nitekim bu durumda gerek idare lehine gerekse davacı lehine infazı kabil aynı maddi olayla ilgili iki ayrı karar mevcut olacağı, Kabahatler Kanunu"nun belirtilen hükümlerine göre, bu Kanun"un genel hükümlerinin, bu bağlamda idari para cezalarının, kesinleşme ve tahsil usullerine ilişkin hükümlerinin idari para cezaları için de geçerli olacağı, Yukarıdaki hükümlerde ise, idari para cezasına karşı dava açılmış olmaması halinde yaptırım kararının kesinleşmesinin öngörülmesi nedeni ile itiraz eden Sulh Ceza Mahkemesinde dava açtığına göre, ibraz ettiği belgede belirtilen tahakkuk fişine, ödeme emri düzenlenip düzenlenmemesine ve 6183 sayılı Kanun"un 58/1. maddesine göre mahkemece görev bakımından vergi tahsil dairesine ya da vergi mahkemesine itiraz etmesine yönelik karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden... Sulh Ceza Mahkemesinin 11.11.2013 gün ve 2013/396 değişik iş sayılı kararının CMK.nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 30.04.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.