8. Hukuk Dairesi 2012/600 E. , 2012/6498 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 17.11.2011 gün ve 15/130 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edilen 104 ada 3, 111 ada 5, 103 ada 918, 919, 931, 932, 968 ve 974 sayılı parsellerin, vekil edeninin amcası davalı ... ile müvekkilinin ortak miras bırakanı Şahvelet"ten(dedesi) kaldığını, murisin başka mirasçısının bulunmadığını, diğer davalılar ... ve ..."in davalı ... çocukları olup miras paylarının olmadığını açıklayarak, taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle miras payları oranında müvekkili ve davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili son oturumdaki beyanında 103 ada 931 parselin dava dilekçesine sevhen yazıldığını, bu parseli dava etmediklerini bildirmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde ve ilk oturumdaki beyanında, 104 ada 3, 111 ada 5, 103 ada 974 sayılı parsellerin tamamının 103 ada 968 sayılı parselin bir kısmının ortak miras bırakan Şahvelet"ten kaldığını, kadastro sırasında yanlışlıkla adına tespit ve tescil edildiğini, 103 ada 968 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 400m²"lik kısmını dava dışı ...isimli kişiden satın aldığını, üzerinde ev bulunan diğer kısmında davacının hakkının bulunduğunu, 111 ada 5 parsel üzerindeki ahırı kendisinin yaptığını, söz konusu parsellere ilişkin davayı bu şekilde kabul ettiğini, oğulları adına tapuda kayıtlı bulunan diğer taşınmazları dava dışı Yaşettin ve Feyzullah isimli kişilerden satın aldığını, muristen intikal etmediğini savunmuştur.
Diğer davalılar ...ve ... kadastro sırasında adlarına tespit ve tescil edilen taşınmazların babası tarafından satın alındığını, davayı kabul etmediklerini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine; 104 ada 3, 103 ada 974, 111 ada 5 nolu parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile ½ şer pay oranında davacı ve davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline; 111 ada 5 parsel üzerinde bulunan kargir ahırın ..."e ait olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına; 103 ada 968 nolu parselin tapu kaydının iptaline, teknik bilirkişinin 27.09.2011 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 374,53m²"lik kısmın ifrazı ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, parselin kalan bölümünün davacı ve davalı ... adına ½ şer pay oranında tapuya kayıt ve tesciline; 103 ada 918, 919, 932 parsellere yönelik açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hükmün redde ilişkin bölümleri ile 111 ada 5 parselin muhdesatla ilgili bölümü davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Kadastro sırasında, temyize konu edilen 103 ada 918 parsel davalı ...; 103 ada 919 parsel davalı ...; 103 ada 932 parsel ½ şer pay oranında davalılar ...ve ...; 103 ada 968 ve 111 ada 5 parseller davalı ... adına belgesizden tespit edilmiş, tespite itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine 01.04.2008 tarihinde davalılar adına tapu kaydı oluşmuştur.
Davacı, ilk oturumdaki imzalı beyanında, davalı ..."in savunmasına paralel olarak, 103 ada 968 parselde kayıtlı taşınmazın üzerinde ahır bulunan 400m²lik kısmının amcası ... tarafından dava dışı şahıstan alındığını, bu yönde itirazının bulunmadığını açıkladığına, teknik bilirkişisinin rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 374,53m²"lik söz konusu bölüm yönünden de davacının beyanına uygun şekilde mahkemece hüküm kurulduğuna göre davacı vekilinin 103 ada 968 sayılı parsele yönelik temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmediğinden reddi ile hükmün bu parsele yönelik bölümünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
Davacı vekilinin 111 ada 5 parsele yönelik temyiz itirazı bakımından yapılan incelemede; davalı ... tarafından usulüne uygun açılmış bir dava ve talebi olmadığı halde mahkemece 111 ada 5 parsel üzerinde bulunan kargir ahırın ..."e ait olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına şeklinde hüküm kurulması HUMK.nun 74. (HMK. 26.md.) maddesine uygun düşmemektedir. HMK.nun 26.(HUMK.nun 74.) maddesine göre “....Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez…”. Talep aşılarak karar verilmiş olması isabetsiz bulunmaktadır.
Davacı vekilinin 103 ada 918, 919, 932 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece anılan parsellerin davalı ... tarafından dava dışı kişilerden satın alındığı, ortak miras bırakandan intikal etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece 23.09.2011 tarihinde yapılan keşifteki yerel bilirkişi ve tanık beyanları soyut olup, beyanların hangi parsel veya parsellere yönelik olduğu anlaşılamamaktadır. Bundan ayrı, keşif ara kararına göre, yerel bilirkişilerin jandarmaca keşif yerinde hazır bulundurulmasının kararlaştırıldığı gibi tarafların bildirmedikleri tespit bilirkişilerinin mahkemece re"sen çağrılmak suretiyle keşifte dinlendikleri saptanmıştır. Bu usule aykırıdır. Az yukarıda açıklandığı üzere Hukuk davalarında 6100 sayılı HMK.nun 26. maddesi uyarınca, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına ve başka bir şeye karar veremez. Öte yandan keşifte iki davacı tanığının birlikte dinlenilmesi de usul ve kanuna aykırıdır. HMK.nun 261 (HUMK md.265) maddesi gereğince tanıkların ayrı ayrı huzura alınıp dinlenmeleri gerekmektedir.
Saptanan bu durumlar karşısında yeniden yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243 ve 244. maddeleri gereğince davetiye ile çağırılıp, aynı Kanunun 259/2 ve 290/2. maddeleri hükümleri uyarınca keşifte dinlenmelerinin sağlanması, taraflarla birlikte her parselin yeri ayrı ayrı gösterildikten sonra hangi parsellerin ortak miras bırakandan kaldığı, hangi parsellerin kim tarafından kimden satın alındığının kendilerine sorularak açıklığa kavuşturulması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde 261/1. maddesi gereğince çelişkinin giderilmesi, davetiyeyle gelmedikleri takdirde 245. maddesinin gözönünde tutulması, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması usul ve yasaya aykırıdır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 111 ada 5, 103 ada 918, 919, 932 sayılı parseller yönünden 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-2 bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 28.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.